dünkü yazımın özeti, 500 sene önce anadolu’nun kasaba ve köylerinden nasıl olup da bu kadar çok söz ve ezgi üstadı çıktığı merakıdır..
hem de onca yokluk, yoksunluk içinde?
****
demin çözdüm işi..
ilkin millet bahçesinde çay içerken aklıma düştü, sonra sahilde yürür iken hallettim meseleyi..
sanırım, “elin çocukları” faktörüydü olayımız..
aynen benim annem gibi, o zamanın anaları da devamlı söyleniyordur çocuklarına;
-bak, elin çocukları ne güzel şiirler yazıyo..
-bak, elin çocukları ne güzel bağlama çalıyo..
-bak, elin gızlarının ne güzel sesi var..
bu gadar adamın toplu halde sanatçı / edebiyatçı olmasının başka hiçbi açıklaması olamaz..
****
muhtemelen “ana dolu” adı da buradan gelmektedir..
her iyi işin başında onlar vardır..
harbiden ana doludur toprağımız!!!!