GÜZEL İSTANBULUMUZ’UN DÜŞMAN İŞGALİ’NDEN KURTULUŞUNUN 101.YILDÖNÜMÜ KUTLU OLSUN

Bugün 6 Ekim 2024, Güzel İstanbulumuz’un düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıldönümü.

Tüm İstanbullular’a ve Türk Milleti’ne kutlu olsun.

Malum, İstanbul 29 Mayıs 1453’de Osmanlı İmparatoru Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri tarafından fethedilerek, ebediyen Türk topraklarına katılmış, o tarihten sonra da başkent ilan edilmişti.

Osmanlı’nın, Almanlar’ın müttefiki olarak 30 Ekim 1914 tarihinde 1.Dünya Savaşı’na katılması ve müttefikleri ile birlikte savaştan yenik çıkması üzerine, İngilizler’in başı çektiği İtilaf Devletleri 13 Kasım 1918’de İstanbul’u fiilen, 16 Mart 1920’de ise resmen işgal etmişti.

Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da yaktığı kurtuluş meşalesi, 30 Ağustos 1922 tarihinde zaferle sonuçlanıp, 9 Eylül 1922’de düşman İzmir’de denize dökülünce, İstanbul ve Trakya hariç vatan toprakları düşman çizmesinden temizlenmişti.

Sıra gelmişti, dünyanın incisi güzel İstanbulumuz’un kurtuluşuna.

Zaferi müteakip, müstakbel akibetini bilen Damat Ferit Paşa, 21 Eylül 1922’de ülkeden kaçtı.

11 Ekim 1922 tarihinde “Mudanya Mütarekesi” (Ateşkes) yapıldı.

Mütareke gereğince ilk iş olarak Trakya topraklarının teslim alınması gerekiyordu.

TBMM Başkanı ve Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın isteği üzerine TBMM Trakya’nın teslim alınması işiyle Refet Paşa’yı…

İstanbul komutanı olarak da Millî Müdafaa Umumi Katibi Selahattin Adil Paşa’yı görevlendirdi.

Refet Paşa, 19 Ekim’de TBMM Muhafız Grubu’ndan 100 kişilik bir kuvvetle (Milis Piyade Yarbay Topal Osman Ağa’nın, M.Kemal Paşa’nın korumasına verdiği Giresunlu gönüllü fedailer) Gülnihal vapuru ile Mudanya’dan ayrılıp İstanbul’a geldi. (Bkz.2’inci fotoğraf, H.Gazi Menteşeoğlu Arşivi)

Onun ardından da “İstanbul Komutanı” sıfatıyla Selahattin Adil Paşa, 81. Alay ile İstanbul’a geldi.

Onların İstanbul’a gelmesi sembolik mahiyette idi. Çünkü İstanbul’un resmen teslim alınması için, Mudanya Ateşkes Antlaşması gereğince barış antlaşmasının (Lozan Konferansı) sonucunun beklenmesi gerekiyordu.

11 Kasım 1922 tarihinde başlayan Lozan Konferansı, 24 Temmuz 1923 tarihinde siyasi zaferimizle sonuçlanınca, 23 Ağustos 1923’ten itibaren İtilaf kuvvetleri İstanbul’dan ayrılmaya başladı.

Son İtilaf birliği ise 4 Ekim 1923 tarihinde Dolmabahçe Sarayı önünde düzenlenen bir törenle şanlı bayrağımızı selamlayarak İstanbul’u terk etti.

6 Ekim 1923’te ise Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu İstanbul’a girince, 4 yıl 10 ay 23 gün süren düşman işgali resmen sona ermiş oldu.

29 Mayıs’ta kılıç kuşanıp, Ayasofya’nın minberinden Atatürk’e hakaret yağdırmayı marifet sayan malum zat, günün anlamına binaen 6 Ekim tarihinde özür mahiyetinde bir kılıçlı hamle de Atatürk için yapar mı acaba!

Reis izin verirse niçin olmasın?

Ama olmayacağı da açık bir gerçek.

Bu devran hep böyle dönecek değil ya…

“Türk Milleti’nin titreyip kendine döndüğü” bir gün o da olur elbet!