Haftanın Kitapları
Özkan Saçkan’dan Haftanın Kitapları…
Boğaziçi Aydınlar Topluluğu cevapladı
Türkiye İçin Ne Yapmalı? Boğaziçi Aydınlar Topluluğu’nun 32 üyesi bu soruyu cevapladı. Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan. Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu. Önay Alpago. Can Ataklı. Bedri Baykam. Ataol Behramoğlu. Arslan Bulut. Hüsamettin Cindoruk. Dr. Muazzez İlmiye Çığ. Mustafa Duman. Haluk Dural. Orhan Eraslan. E. Tüma. Cem Gürdeniz. Dr. Sedef Kabaş. Prof. Dr. Osman Korkut Kanadoğlu. Ertuğrul Kumcuoğlu. E. Tüma. Deniz Kutluk. Nasuh Mahruki. Şahin Mengü. Onur Öymen. Prof. Dr. Mehmet Tevfik Özcan. Prof. Dr. Ümit Özdağ. Prof. Dr. Coşkun Özdemir. E. Tümg. Tarık Özkut. Uluç Özülker. Fikri Sağlar. Ufuk Söylemez. Salim Şen. Namık Tan. Ümit Ülgen. Prof. Dr. Tolga Yarman. Ümit Zileli… (Sözcü Kitabevi)
Otorite problemi ve kavramı
Alexandre Kojeve’den Otorite Kavramı. Nazi işgali altındaki Fransa’da 1940’lı yıllarda yazılan kitap, Aydınlanmadan Vichy Fransa’sına kadar birçok örneğin pratik uygulamalarını inceleyerek dört ana otorite tipinin kavramsal önermelerini ortaya koyuyor. Otorite problemi ve kavramının çok az incelendiğini belirterek başlar kitaba yazar. Yıllar geçmesine rağmen bu saptama geçerliliğini koruyor. Otorite kavramını felsefi bir incelemeye tabî tutan bu eseri değerli kılan da bu kitap büyük bir boşluğu doldurmaya devam ediyor. (Alfa Yayıncılık)
Dünya tarihi boyunca çeşitli kentler
Goffrey Parker’dan Egemen Kentler: Tarih Boyunca Kent Devletleri. Kent devletini jeopolitik bir form olarak ele alan ve kentin sürekli değişen statüsünü araştıran yazar bu eserinde, dünya tarihi boyunca çeşitli kentleri ve kent devletlerini inceliyor. Platon ve Aristoteles’in mükemmel bir devlet türü olarak gördüğü Yunan polisini, Roma imparatorluk başkentini, Venedik ve Rönesans kentlerini, Alman Hanse’sini, Rus ve Baltık kentlerini derinlemesine ele alıyor. Yazar, ayrıca erken dönem İslam toplumunda kente atfedilen politik rolü tartışıyor ve kent devletlerinin Kuzey Avrupa’da yeniden canlanmasıyla başlayan ancak ulus devletin yükselmesiyle son bulan gelişme sürecini gözler önüne seriyor. (Tellekt Yayınevi)
Son otuz yılın en zevkli ve eğlenceli Superman yorumu
Grant Morrison’dan All-Star Superman. “Manyakça ve dahice.” -The New York Times. “Morrison, Superman hakkındaki eğlenceli şeyleri biliyor: O muazzam derecede güçlü olduğundan en olağanüstü şeyleri o görüyor ve yapıyor. Üstelik bir sürü inanılmaz fiyakalı ve tamamen acayip şeye sahip…” -TIME, 2007’nin En İyi Çizgi Romanları. Yazar Grant Morrison ve çizer Frank Quitely çizgi roman dünyasındaki en iyi ikili olabilir… Quitely’nin ince detaylı çizim tarzı ve Morrison’ın çarpıcı zekâsının ürünü olan nükteli hikâye anlatımı Superman’in hayatını yeniden tasavvur eden bu hikâyeyi mutlaka okunması gereken bir esere dönüştürüyor.” -Metro Toronto, 2006’nın En İyi Çizgi Roman Serisi. Son otuz yılın en zevkli ve eğlenceli Superman yorumu.” -The Onion/A.V. Club. (Yapı Kredi Yayınları)
Kızını koruma yolunda kötü bir sürprizle karşılaşır
Kim Young-Ha’dan Bir Katilin Güncesi. Yetmişine basmış Byıonğsu Gim eski bir seri katildir. En son kırklı yaşlarında cinayet işleyen ve hayatına sıradan bir vatandaş olarak devam eden Byıonğsu, yaşadığı kentte bir katil birbiri ardına kadınları öldürmeye başlayınca, bu katilin kurbanlarından biri olmasından korktuğu kızı Inhi’yi korumak için fiziksel olarak hazırlanmaya başlar. Ancak hayat ona kızını koruma yolunda kötü bir sürprizle karşılık verir. Byıonğsu, Alzheimer’a yakalanmıştır ve hafızasını her geçen gün kaybetmektedir. Üstelik şüphelendiği adam, kızının evlenmeyi planladığı Cute’dir. “Kim, ‘öteki’nin içindeki insanlığı, trajedinin içindeki komediyi ve görünüşte normal olanın içindeki çarpıklığı bulma konusunda uzman. Bir Katilin Güncesi, […] O. Henry düzeyindeki ironinin, Italo Calvino tarzı hümanizmle muhteşem karışımı.” -CrimeReads. (Timaş Yayınları)
Tüketici misin yoksa tüketim çılgını mı?
Gerry Bailey’den Tüketim Çılgını – Bilinçli Tüketici Olmanın İpuçları. İyi düşün, dirençli ol, yeniden kullan, tüketimi azalt, tamir et, yenile! Tüketici misin yoksa tüketim çılgını mı? Bu ikisi arasındaki farkı bil ve bilinçli bir şekilde tüketmeyi öğren. Bu kitap, paranı nasıl daha iyi kullanacağın ve hem kendi hem de dünya kaynaklarını nasıl koruyacağın hakkında sana bilgi ve ipuçları veriyor. Ekoloji ve tasarruf etme konusunun önemine vurgu yaparken çevre bilinci kazanmana yardım ediyor. (The Çocuk)
Mitolojik öykülerin gizem dolu yolculuğu
Umut M. Doğan’dan Zeynep ile Sinco Afrodisyas’ı Geziyor. Her güzel şey sevgiyle başlar çocuklar. İnsanı sevin, hayvanı, doğayı ve tarihi sevin ki dünya daha yaşanılası bir yer olsun. Elinizdeki kitap ülkesinin tarihi ve kültürel mirasını merak eden bir hayvan dostunun sıra dışı öyküsünü anlatıyor. Kahramanımız Zeynep, sıcacık bir dostluk kurduğu Sincap Sinco ile Afrodisyas antik kentini adım adım geziyor. Zeynep ve Sinco antik kalıntılar arasında yol boyu sohbet ederken, bir anda kendinizi tarihin derinliklerinde, mitolojik öykülerin gizem dolu yolculuğunda bulacaksınız. Onların sevgi dolu arkadaşlıkları sizi de sımsıkı kavrayacak. (Uranus Yayınları)
Üç arkadaşın gezi serüveni
Özlem Aytek’ten Evrenin Gizli Bahçesi – Yeşil Halka. Bilimin sınırsız evrenine doğru bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Günlük bir geziye çıkan üç arkadaş kendilerini beklenmedik bir serüvenin içinde bulurlar. Yaşlı bir bilgin, serüven boyunca kendilerine eşlik eder. Hedeflerine ulaşmak için üstesinden gelmeleri gereken çözümü zor problemler ve şifreler vardır. Yepyeni dostluklar kurdukları bu ilginç bilim yolculuğunda zorluklarla baş edebilmek için birlikte hareket ederler. Kitap bilimsel çalışmaların tam da merkezinde, mantık ve bilimi temel alarak okura soluk soluğa serüvenler yaşatıyor… (Altın Kitaplar)
Hayat bazen inişli çıkışlı bir hız treni gibidir
Hilal Aydın Özcan’dan Yaşam Aynasını Kendine Çevir. Hayat bazen inişli çıkışlı bir hız treni gibidir. Hem kendi çizdiğimiz yolculukta hem de karşımıza çıkan sürprizlerde umudumuzu, sakinliğimizi, önceliklerimizi korumak; her yolun düzlüğe varacağını unutmadan devam etme gücünü bulmak insana zor gelebilir. İşte o zaman içinizdeki güce ayna olacak bir yol arkadaşının desteği size kim olduğunuzu hatırlatır. Kitap kendimize söylemeyi ihmal ettiğimiz cümleleri kurmaya yardımcı olacak bir yol arkadaşı. İlham verici sözleriyle, gözden kaçanların farkına varmayı, kendimizi geliştirmeyi, seçimlerimizin gerçek nedenini sorgulamayı, yaşama sevincimizi eksiltmeden hayatımıza yatırım yapmayı teşvik eden bir el aynası, seyir feneri. (Artemis Yayınları)
Karşılaştırmalı laiklik ve çoklu modernlikler
Murat Akan’dan Laiklik Siyaseti: Fransa ve Türkiye’de Din-Çeşitlilik ve Kurumsal Değişim. “Murat Akan bizlere, laiklikle ilgili fikirlerin Fransa ve Türkiye arasında nasıl gidip geldiğinin ve bu fikirleri din ile toplum arasındaki ilişkiye dair daha geniş anlayışlarla nasıl ilişkilendirileceğinin fevkalade kapsamlı bir anlatısını sunuyor. Çok yönlü, ince düşünülmüş derin teorik yaklaşımı, ampirik araştırmasından besleniyor. Bu kitap, karşılaştırmalı laiklik ve çoklu modernlikler çalışmalarındaki pek çok yanlış anlamayı açıklığa kavuşturacak. Sosyal bilimler alanından pek çok bilim insanının yanı sıra entelektüel merakı olan herkes tarafından mutlaka okunması gereken bir kitap.” -Peter van der Veer, The Value of Comparison kitabının yazarı. (Bilgi Yayınevi)
Marazi bir aşkın hikâyesi
Emily Bronte’den Uğultulu Tepeler – Klasik Kadınlar. İngiltere’de 19. yüzyılın ikinci yarısı (Victoria dönemi) orta sınıfın yükselişini, gösterişli yaşamların moda oluşunu simgeler. Brontë kardeşler, kadının edebiyatla uğraşmasının hoş görülmediği bu yıllarda, önce erkek kimliğiyle şiirler yazmış sonra kendi adlarıyla, klasikler arasında yer alacak üç önemli romana imza atmışlardır. Bu Victoria dönemi romanı, kimine göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük aşk romanı; kimine göre her okunuşunda değişik tatlar veren çağlar ötesi bir eser ya da insanın içine işleyen bir anlatımla dile getirilmiş uzun bir şiirdir. Sevgi, kin, nefret, intikam, tutku gibi güçlü duygularla örülü bu gençlik öyküsü, aynı zamanda marazi bir aşkın hikâyesidir. (Can Yayınları)
Bilinmeyen bir âleme geçiş her şeyin bitişidir
Ayşe Deniz Yurdakul’dan Öldüm ve Döndüm. “Nasıl ki nehir ve deniz bir ise yaşam ve ölüm de birdir.” -Halil Cibran. Pek çok insan için ölüm korkutucu bir sondur. Bilinmeyen bir âleme geçiş her şeyin bitişidir. Peki, gerçekten de ölüm bir son mudur yoksa yeni bir başlangıç mı? Eğer ölüm yeni bir başlangıcın kapısını aralıyorsa yeni dünyada bizi neler bekler? Yazarın, ölüm deneyimi yaşamış tanıklarla yaptığı görüşmeleri derleyerek kaleme aldığı kitabı, okuru gizemli bir dünyada yolculuğa çıkarıyor. Paylaşılan ölüm deneyimlerinde her ne kadar parlak ışık, sessizlik, huzur duygusu, büyük bir aidiyet hissi gibi ortak temalar dikkat çekiyor olsa da her deneyimin aslında ne kadar eşsiz ve farklı olduğuna şahit olacaksınız. (Destek Yayınları)
Özge konuşunca onu durdurmak zor
Deniz Erbulak’tan 14 Yaşında Bir Genç Kızım Ben. Kitabımızın kahramanı Özge konuşmaya başladığında onu durdurmak mümkün değildir. Aşağıdaki durumlardan hangisinde Özge konuşmadan durabilmektedir? a) “Orçun beni gerçekten kendi hâlimle seviyor mu?” diye düşünürken. b) Hayatının en önemli partisi için aldığı bluzun aynısını arkadaşında gördüğünde. c) Sınıfa yeni gelen kızın verdiği ve kesinlikle işe yarayan güzellik tavsiyelerini dinlerken. d) Küçük kardeşinin peşinde koştururken nefesi kesildiğinde. Kabul, bu soru alıştığın testlerdekine hiç benzemiyor. Ama rahatlıkla çözebileceğine eminim. Sonuçta 14 yaşındayız, cevabı bizden iyi kim bilebilir ki… (Doğan ve Egmont Yayıncılık)
Bilinçte parıldayan bir görüntü
Kürşat Başar’ın Dışarda Kötülük Vardı. “Bir zaman hep onu düşündüm. Düşünmek denebilir mi buna, bilmiyorum, hani durup dururken bilinçte parıldayan bir görüntü, bir sözcük, bir imge, bir ses, işte hep öyle oldu, sayısız resim silindi zihnimde. Şimdi, bunca zaman sonra o resimlerin hepsi sisli, kimbilir ne kadar değişti, bana ondan kalanların tümü yanlış imgeler olmalı. Yine de o yanlış imgelerin içinde, gece yatağımda dönerken, birdenbire ona dokunmak, çocuk yüzündeki o ağır anlamı görmek, yüzümü, sakallarının henüz çıkmaya başladığı yüzüne sürmek geliyor içimden. Bazen bir düşte çıkıyor karşıma, ne yapsam unutamıyorum.” (Everest Yayınları)
Sahaf Mendel’in trajik hikâyesi
Stefan Zweig’ten Sahaf Mendel – Modern Klasikler 17. Zweig bu derlemede yer alan iki novellasında kitaplara, edebiyata ve sanata bağlılıklarını saplantı haline getirmiş insanların hikâyelerini anlatır. Her iki yapıtın da arka planında I. Dünya Savaşı, değişen kültürel hayat, yozlaşmış Avrupa, ekonomik bunalım ve yoksunluklar vardır. Ancak yazarın karakterleri bütün dikkatlerini öyle mutlak bir coşkunlukla kendi ilgi alanlarına yöneltmişlerdir ki savaşın ve vahim sonuçlarının farkına bile varmazlar. Kitap eşsiz belleği ve bilgisiyle Viyanalı entelektüellerin gözbebeği sahaf Jakob Mendel’in trajik hikâyesidir. (İş Bankası Kültür Yayınları)
Avlanmaktansa unutmayı tercih ettiler
Yoko Ogawa’dan Hafıza Polisi. Adı bilinmeyen bir sahildeki küçük bir adada nesneler art arda yok olmaktadır. Önce şapkalar gider, ardından kurdeleler. Kuşlar ve güller de yok olduktan sonra kayıplar hem hız kazanır hem de etki güçleri giderek büyür, ancak despot Hafıza Polisleri’nin korkusuyla titreyen ada halkı, olan biteni sorgulamaktan ölesiye çekinir. Hatıralarına sıkıca sarılan küçük bir grup insan gibi teker teker avlanmaktansa unutmayı tercih ederler. Ne var ki, asıl yok oluş tam da bu noktada başlayacaktır. Hafızanın gücü ve kayıplardan yadigâr travmalara dair gerçeküstü, kışkırtırcı bir masal olan Hafıza Polisi, satırları arasında yaşadığımız yüzyıla yöneltilebilecek “en naif” serzenişi de gizliyor: Unutmaktan korkmadığınızda her şey birdenbire ölür; her şey, birdenbire… (Kafka Kitap)
Bir idealizm, insan ve ufuk romanı
Ferhat Küçük’ten Sürgün – Üç İnsan ve Üç Şehir. Cinayet, sürgün, gurbet, adalet, töre, intikam, vicdan, hapis… Yazar, bir türlü arkası kesilmeyen acıların yeşerttiği topraklarından sürülen “o güzel insanları” ve onların hayat mücadelelerini anlatıyor. Kitap bir yandan doğunun sosyo-kültürel coğrafyasına yönelirken bir yandan da Prof. Dr. Haluk Dursun’a ve Yusuf ve Töre Sultan’a odaklanıyor… Okur, kaderin bir çapraz saat gibi iç içe geçtiği hikâyeler boyunca insanın derin kederine bulanmasına şahit oluyor. Yer yer anlatıcı özne ve buna bağlı dil değişiyor, ‘Haluk Hoca’nın’ kişiliğinde yaşayan kültür ve tarih oluyor yer yer, de kahramanımız Yusuf’un gömleği ile dolaşıyor. Bir idealizm, insan ve ufuk romanı Sürgün. (Kapı Yayınları)
Kaybetmemek zorundakilerin hikâyesi
Alsem Charles Roidi’den Yegane. Kumarbaz Süleyman, sanat galerisi sahibi Işık, iki âşık Armağan ve Ömer (Alara), at yetiştiricisi Ahmet, eski hayat kadını Pmar’ın kaderleri yarış atı Yegane’nin doğumuyla birbirlerine bağlanır. Yazar, romanda kaderin nasıl tecelli ettiğini arar. Kitap, bir yarış atının etrafında kaybetmemek zorundakilerin hikâyesidir. (Kaplumbaa Kitap)
Kitaplarına girmeyen yedi şiir
Orhan Veli Kanık’tan Bütün Şiirleri-4 – İlk Defa Kitaplaşan Şiirlerle. Külliyatın bu cildi, yazarın daha önce kitaplarında yayımlanan, dergi veya gazetelerde yayımlanıp kitaplarına girmeyen ve ölümünden sonra yayımlanan şiirlerinden oluşuyor. Necati Tonga ve Tahsin Yıldırım’ın büyük bir titizlikle “eleştirel basım” olarak hazırladığı kitapta, şairin sağlığında yayımlanan şiir kitaplarına ulaşıldı, şiirlerin yayımlandığı dergi ve gazeteler kontrol edildi ve bu sayede baskılar arasındaki farklar ortaya konarak en sağlam nüshaya ulaşılmaya çalışıldı. Bu kitabı diğerlerinden farklı kılan yönlerinden bir diğeri ise yazarın daha önce kitaplarına girmemiş yedi şiirine yer vermesi. (Kırmızı Kedi Yayınları)
En iyi örgüt tasarımı nasıl olmalıdır?
Sanal Örgütler: Alanlar – Araştırmalar – Vakalar… Elinizdeki kitap kuramsal bölümleri, araştırma ve uygulama örnekleriyle Frederick W. Taylor’dan bu yana “En iyi örgüt tasarımı nasıl olmalıdır?” sorusuna farklı bir bakış açısı getirme çabalarına ilişkin bir girişimdir. Örgütlerin sanallaşma sürecinin nasıl olduğunu anlamaya çalışmak, yeni bilişim teknolojisi koşullarının derinden etkilediği işletmelerdeki değişime uyum sağlama çabalarını da anlamamıza yardımcı oluyor. Bu bağlamda dijital dünyanın imkânları, değişen çevresel ve ekonomik koşullar üzerine inşa edilen faaliyetler sanal örgütlerin kültürlerini ve algı biçimlerini önemli ölçüde etkiliyor.
Her ne kadar yeni ekonominin yükselişiyle birlikte elektronik ticaretin gelişmesi ve günümüzde yoğunluğunu artan bir biçimde hissettiğimiz sosyal medya olguları gündemi meşgul etse de, sanal örgütler üzerine yapılmış ancak birkaç çalışmadan bahsedebiliriz. (Maltepe Üniversitesi Kitapları)
Hâlâ ruh eşini arayanlardan mısın?
Anıl Can’dan La Fortuna. Neyi değiştirmek istiyorsun? Aşk hayatın nasıl gidiyor? Peki, maddi durumun iyi mi? Hâlâ ruh eşini arayanlardan mısın? Neyi eksik yapıyorsun? İstediğin hayat gerçekten bu mu? Yanıtların hayallerinin anahtarı, kaderinin dönüşümü olacak. Yazar kitabında astrolojiden, nörobilimden, meditasyondan, kuantumdan ve duaların şifalı gücünden yararlanarak aşka, paraya, ilişkilere, insanın düşünce yapısına odaklanıyor. Yaşamın ta kendisine hem bilimsel hem de spiritüel olarak yaklaşıyor. (Nemesis Kitap)
Sihirli Uzaklar Ağacı’nda her şey mümkün
Enid Blyton’dan Uzaklar Ağacı Sakinleri. Joe, Beth ve Frannie pek sevinemedikleri bir haber alırlar: Aile dostları Connie onlarda kalmaya gelecektir. Connie inatçı ve bencildir, üstelik Sihirli Uzaklar Ağacı’na da inanmaz – ta ki Ay Surat, Tavasapı ve Balperi ile tanışana kadar! Ağacın tepesine gelen ülkelerde sıradışı maceralar yaşamaya devam eden çocuklar bir gün Sihirli Uzaklar Ağacı’nın yapraklarının döküldüğünü görüp endişelenirler. Eyvah, yoksa bir şeyler yapmazlarsa ağaç ölecek midir? Sihirli Uzaklar Ağacı’nda her şey mümkün! (Redhouse Kidz Yayınları)
Dünyada popüler olmuş tek Türk şarkıcı
Erkan Özerman’dan İzmirli Dario. Darıo Moreno, 1950’lere müzik alanında sivrilen ve sevilen, dünya çapında bir sanatçıdır. Bu kitapta, onun sıkıntılı bir çocukluk döneminden, yeteneklerinin keşfedilmesine ve başarıyı ülke dışında yakalamasına kadar olan serüveni yer alıyor. Trajik olaylarla dolu bu serüveni onun yakın dostu yazar anılarından izliyoruz. Dario Moreno, İzmir’de yetişmiş, vatani görevini Türk Ordusu’nda yapmış, sanat hayatına Türkiye’de başlamış ve başarıya ulaştıktan sonra Avrupa’ya giderek dünyada popüler olmuş tek Türk şarkıcısıdır. (Remzi Kitabevi)
İnsan hallerini yansıtan öyküler
Kate Chopin’den Bir Ön Yargı Meselesi-Çağdaş Klasikler. Yazar bu kitapta derlediğimiz öyküleri koşulların insanlarda yarattığı yılgınlığı cesaretle üzerlerinden nasıl atabileceklerine dair esinlendirici okumalar da sunuyor. Kocasının ölümünü haber alınca üzüntüsünün arasında özgürlük ümitleri besleyen bir eşten, eşinin başka bir adama yazdığı mektupları ne yapacağını düşünen bir adama; anneliği bilememiş bir kadının bir anda bakmak zorunda kaldığı çocuklarla uyanan duygularından, tutkularının peşinden gidecekken kendilerini dizginleyen sevgililere kadar insan hallerini yansıtan öyküler, her sınıftan ve kökenden insan arasındaki ayrımları ve bağlılıkları başarılı betimlemelerle sunuyor. (Sia Kitap)
Derin zamanın baş döndürücü genişliği
Robert Macfarlane’den Yeraltı Diyarı: Bir Derin Zaman Seyahati. Yazar, hem yerin hem de zihnin yüzeyinin altındaki dünyayla ilişkimizde olağanüstü bir yolculuğa çıkarıyor bizleri: Derin zamanın baş döndürücü genişliğinde seyahat ederek evrenin doğuşundan insanlık sonrası bir geleceğe, Norveç deniz mağaralarının tarihöncesi sanatından Grönland’ın mavi derinliklerine doğru ilerliyor; Tunç Çağı mezar höyüklerinden Paris’in altındaki katakomp labirentine uzanıyor; ağaçların iletişim kurduğu yeraltı mantar ağlarından nükleer atıkların 100 bin yıl boyunca depolanacağı derin bir saklama yerine doğru yol alıyoruz. (Tellekt Yayınevi)
Füruzan’ın 50 yıllık yazarlık verimi
Hilmi Tezgör ile Aslan Erdem’in hazırladığı Bahçelerinde Yaz. Kitapta Füruzan’ın elli yıllık yazarlık verimi on üç yazı ve iki söyleşiyle ele alınıyor. “Genellikle öykü karakterleri fazla anımsanmadığı gibi edebiyat tarihinde tipler arasında ya anılır ya anılmaz. Füruzan’ın tipleri birer roman kahramanı düzeyine yükselmiştir ve hiçbir zaman akıldan çıkmaz.” Doğan Hızlan. (Yapı Kredi Yayınları)