PAZAR’LIK
12 eylül öncesinin en ”kanın gövdeyi götürdüğü”, en ”hayatın kelle koltukta yaşandığı” günlerinde, henüz ortaokul öğrencisiydim..
muhallebi evladıydım, apartman çocuğuydum, evin son beşiğiydim falan filan, memlekette öyle ne dolaplar döndüğünü anladığım söylenemezdi..
istanbul üniversitesi öğrencileri olan abim ve ablamın can güvenliği için çok endişelenirken, göt kadar giresun’da da olaylar başlamıştı.. bölünmüş mahalleler vardı misal.. şaşkındım, korkuyordum.. gündelik yaşantımı ilgilendiren buydu..
öte yandan; yeni yeni kitap ve gazete okuru olmaya başlamıştım, cumhuriyet’in bulmacalarına 3-5 harf yazabilir hale gelmiştim.. haberler’i mutlaka dinliyordum.. küçüktüm ama mandolin virtiözü idim de.. ikinci ve üçüncü sesleri yani armoniyi çözmüştüm az biraz.. kötü kötü besteler bile yapıyordum, Allah sizi inandırsın.. hiçbişi üretemesem, yunus emre’nin şiirlerini, türk pop müziği ezgileriyle çalıp söylüyordum mandolinimle.. tahminen bi boka benzemezdir, babamın tuhaf bakışlarını anımsıyorum şimdi bile..
hayatımın bi anlamı vardı yani o yaşta..
ecevit’i sever.. demirel’e kızar.. erbakan ve türkeş’e dayanamaz, gıcık olur.. ve elbette babamın etkisiyle türk askerine ”sevdalı” olarak yaşar giderdim..
****
solcu bilip imrendiğim, özendiğim, örnek aldığım, büyüdüğümdeyse kendilerini ”sol” sanan karacahiller olduklarını algılayıp veryansın ettiğim abilerimiz-ablalarımız bin tane fraksiyonlara bölünmüştü..
(içlerinde mutlaka üst düzey insanlar, gerçek entelektüeller vardır.. tahminen bi avuçturlar.. onlara kötü bişey diyorsam kalbim kurusun)
****
ama diğerlerine diyecek çok şeyim var.. gülmece yazarlığı kariyerim boyu, yüzlerce ”karakteri” işlediğim için, kendimi türk insanı ”uzmanı” sayarım..
o diğerleri sadece ”güruh” idi.. aydın falan asla diğil, emperyalizmin maşaları idi..
piyon olarak kullanıldılar.. en sonunda 12 eylül darbesinin ”gerekçesi” oldular..
12 eylül’ün ”neden” yaptırıldığını bugün gayet iyi anlıyoruz di mi?paramparça edilmiş bi türkiye cumhuriyeti, yani lozan’ın intikamı, yani akp zihniyeti, yani tayyip bey..
hepsi bu sahte solcuların eseridir..
yani güzel kardeşlerim, yetmez ama evetçiler neyse, o zamanın solcu tayfası da aynen odur..
****
misal bi deniz gezmiş diğildir hiçbiri.. hem abd’ye kafa tutacan, hem Mustafa Kemal’den ödün vermeyecen..
adam olmak kolay diğildir..
ben bunların ”tam bağımsızlık” yanlısı deniz gezmiş’i de pek sevdiklerini sanmıyorum zaten.. kafa yapıları hastalıklıdır bunların, hastalıklı.. dağa çıkıp, başkaldırıp, padişah devirmiş Mustafa Kemal devrimci diğildir bunlara göre.. biz Atatürkçülerse ”faşist”iz gözlerinde..
terbiyesiz herifler! insanda biraz utanma olur!
(muhtemelen, Atatürk’ün tam bağımsızlık ilkesinde ”kürtler hariç” diye bi gizli madde olduğunu sanmaktadırlar.. ve o kadar acıdır ki, hiçbi kürt kardeşimiz, bunlar kadar ”kürtçü” diğildir)
****
uzatmiyim derdim başka..
bölünmüşlük salt bizim mahalleye özgü diğil tabi.. örneğin akp’li yapılaşmanın da çok parçaya bölündüğünü biliyoruz bugün.. ilkin; tayyipçiler ve cemaatçiler diye ikiye ayrılmakla birlikte, derine indikçe onların da gayet parça-pinçik olduklarını anlıyoruz..
kimsenin bişi gizlediği yok zaten.. konuşup dertleştikçe kendileri de söylemekteler bunu..
****
ve akp’deki bu sorun, giresunspor’umuza da yansımış durumda artık.. sıfır puanlı günlerde bile ligin en iyi top oynayan takımı olan giresunspor’umuza bi hallar oldu her nasılsa.. bilsem yazarım, kimseden korkmam, ama bilmiyorum nedenini..
kim tayyipçi, kim cemaatçi.. bu çekişmeyle kulübümüzün ne ilgisi vardır?? inanın çözemiyorum.. örneğin belediyemiz, kulübümüze yaptığı mutfak erzağı desteğini çekivermiş birden bire..
belediyemiz tayyipçi mi, cemaatçi mi? kulüp başkanımız tayyipçi mi cemaatçi mi? hangisi kimci, hangisi kimci, vallahi bilemiyorum..
tek bildiğim bu takıma yazık olacak ve göz göre göre küme düşecektir..
****
epeydir soruyorum, şehirdeki eski topçu abilerime;
-”yaa falan abi, bu işler nasıl oluyo, yani siyasetçinin çekişmesi ne olup da takıma yansıyo, oynamayın mı diyorlar, para mı var, tehdit mi var, bu işler nasıldır abi”????
net yanıt alamıyorum, herkes korkuyo..
(bu teknoloji devrinde nasıl olacak ki telefon açıp, ”oynamayın, takımı baltalayın” diyebilmek.. kimse cesaret edemez ki??? anında ele geçilir.. eskiden öyle diğildi ama.. misal 1985’ler galiba, gençlerbirliği kalecisi hasan diye bi çocukcaaz vardı.. ”fenerbahçe bana soyunma odasına para gönderdi, şike yaptık” diye demeç verdi.. yani bi itirafta bulundu.. savcılar harekete geçeceğine, futbol hayatı bitti.. kayboldu çocuk.. o yıl, fener şampiyon Beşiktaş’ımız her zamanki gibi 2. oldu)
****
en son bi can dost, ki eski futbolcudur o da;
-”artık işleyiş değişti, teknik direktörün sahaya sürdüğü kadrolara.. maç içinde yaptığı değişikliklere bak apocum, olayı anlarsın” dedi..
****
cümleten sağlıklı pazar’lar dilerim..
önce Allah’a, sonra türk hekimlerine emanet olunuz..
dr gürsel ötker
giresun ünv. tıp fakültesi bel ve bıkın hastalıkları uzmanı