yıllar önce.. ordu gima’da..
kardeşlerim, geçmişteki profesyonel yöneticilik yaşamımda hep; “benim personelimin gerekirse kafasına göre işe gelmemek hakkı vardır” anlayışı ile hareket ettim.. tabii ki bilgim olması kaydıyla.. *** öyle ya.. herkesin her gün işe gitmesi ne kadar fuzuli, ne kadar ve...
ZATEN
bi yaprak hışırtısı mı getirdi, bi karayel esintisi mi, emin değilim.. karınca bacağı gürültüsü de olabilir kaynağı bu sesin, içine mısır ekmeği dilimlenmiş pancar çorbası tenceresi fısıltısı da.. bilmiyorum ki.. bilsem zaten yazamazdım.. *** geldi işte o ses? nerede olduğum da t...
PROF ALDO SİZLERİ BEKLİYO!
Açık Aile adlı oyunumuz belki de sezon finali yapacak bu gece. Çünkü Aralık ayında Mikado’ya devam edeceğiz, Ocak’tan itibarense başka çalışmalar var. Gelirseniz seviniriz. *** Rolüm azıcık. “Ammmorree mio” diyerek sahneye giriyorum. Ve iki cümlecik daha...
“biz erenler gerçeğiyiz has bahçenin çiçeğiyiz
PAZAR’LIK ardımızdan kovalayan, başımıza silah dayayan yok, tamamen içimizden gelendir.. “eşrefoğlu al haberi bahçe biziz gül bizdedir biz de Mevlâ’nın kuluyuz yetmiş iki dil bizdedir”.. *** üç günlük dünyadır, sonunda gidilecek yer kapkara bi toprak.. öyl...
NABAR?
Kazancı Yokuşu ilk kitabıdır Ferhan Şensoy’un. Ustam dediği Haldun Taner’in, kitaba epeyce övgü dolu bir önsöz (veya arka kapak yazısı, unuttum) yazmasına karşın, Ferhan Şensoy’a şöyle bir öğüt verdiği rivayet olunur; -İlk kitaplar hep ziyan olur. İlk kitabı yaz...
Sevgili yol arkadaşlarım,
İki ayrı çağrıya icabet ederek, iki ayrı kurumu ziyaret ettim, dün. Ayrıntıya gerek yok, ikisi de ticari kurumlar idi.. Ama şu detaya çok gerek var; ikisinde de İzler Dergilerimiz “patron” makamında, orta sehpa üzerindeydiler. Çok şaşırdım, çok sevindim. Helal olsun. ...
hiç ilginç olmayan olaylar serisi kayıt no: 20452-b
ara sokaktır, daracık da sayılır, minik ve eski-püskü apartmanların birinci kat balkonları neredeyse yola sıfırdır.. pek kullandığım bi güzergah diğildir işin gerçeği.. kaç yıl evvel geçtimse artık en son, balkonun birinde ikiz bebecikler görüp, dil çıkartıp güldürdümdü keratalar...
-hoş geldin gürselciim, dedi.
kardeşlerim, dil sürçmesi miydi, ağız alışkanlığı mıydı, bi anlık boş bulunma mıydı? evden çıkıp, apartman kapısından sokağa adım attığımın dakkasında; -hoş geldin gürselciim, dedi.. oradan geçmekte olan dünya tatlısı bi abi? sağol abi falan diyip, belli belirsiz geçiştirdim ama?...
var oğlu var, var kere var..
PAZAR’LIK geçen yazdım.. tusaş’ı yerden yere vurdum.. her sözümün de arkasındayım, çünkü bi mantığı var, çünkü bi dayanağı var, çünkü uzun yıllar içre süregelen pazıl parçalarının birleşmesi var, benim de kendimce bilgi kaynaklarım var.. var oğlu var, var kere var.. *...
KEMAN VE PİYANO…
Şehrin en nitelikli insanlarını ve konservatuvarlı gençlerini bünyede toplamaya özen gösteren Bilgi Yurdu, keman kursları için Eren Met kardeşimizle el sıkıştı. Eren de eğitimli müzisyen. Bunları yazmakla “körlerle sağırlar” gibilerden olmadığımızı anlatmaya çalışıyor...