(eski bi öykümde yer alan çok güzel bi insanın daha vefat haberi düştü dünyama.. öykü kahramanlarım kutsalımdır, onurumdur, kıymetlimdir.. mekânı cennet olsun)

****

HER ÇAY İÇTİĞİNDE KIYAMET KOPAN ADAM

biraz taras başlıdır..

taras baş nasıl oluyo demeyin şimdi.. giresun insanına özgü bişidir, anlatması zor gibidir.. yine de bi denemesi lazım gelir; saçların hafiften dökük, alnın iyice açılmış olacak misal.. düz gafalı olacan bi de.. söylemesi ayıp, değüşük bi gen şeklidir, şehrimin en az 3’te biri bu tür adamlardan oluşur..

bi dostumdan söz ediyorum..

ayda bikez falan, garanti uğrar yanıma.. 40 yıllık arkadaşım sonuçta, uğrayacak helbet.. henüz tanışmamız nasip olmayan abisiyle biyerlerde oturup çay içmiş, çıkışta bana gelmiştir..

vakt-i kerahattir yeryüzünde zaman, kafayı çekmeye başlarız hafiften.. çok da ciddi suratlıdır gardeşim;

-‘’ula apo, biraz evvel liman’daki parkta abimle çay içip oturuyuk, iki lafluyuk, baktım, arkamızda bi gıyamet goptu birden’’..

merak edersin, anlatışındaki heyecanı göz önüne alıp; ‘’herhalde limana yunan savaş gemileri gelip, parkta oturan insanları topa tuttu’’ diye düşünürsün..

simitçi geçmiş meğer, bağıra çağıra.. bunu anlatıyo iki saat, taras başına zçtuum..

****

kısmen eğşün ağızlıdır da o..

siz sormadan anlatiyim; eğşün ağız da giresun’a özgü bişidir.. surat yapın zayıf , ağzınsa bu surata oranla güççük olacak.. azıcık sivri çeneli olacan bi de.. şimdi şeyetmek gibi olmasın, değüşük bi gen şeklidir, şehrimin diğer 3’te biri de bu tür adamlardan oluşur..

hava yağmurludur biraz, ıpıslak gelir yanıma.. alkolle kuruturuz bütün çokıslak dertlerimizi;

-‘’ula apo, bigaç saat evvel, abimle çayocağında oturuyuk, iki lafluyuk, baktım, bi gıyamet gopuyu arkamda’’..

tahminen; ‘’herhalde çayocağına ufo indi bugün’’ dersin, sesindeki telaşa baksan..

sokaktan gelin arabası geçmiş meğer, korna öttüre öttüre.. bunu anlatıyo iki saat, eğşün ağzına zçtuum..

****

epeyce bi gagilik burunludur da benim sempatik gardeşim..

ehh, buyrun, çekinmeyin sorun.. gagilik burun nasıl oluyo.. aha da anlatıyom; burnun küçük ve eğri olacak.. garşıdan bakıldığında kurnaz bi tilkiye, yandan bakıldığında görmüş geçirmiş bi kartala benzeyecen.. giresun insanına özgü bişidir tabi, herkese nasip olmaz, şehrimin en son 3’te birlik bölümü de bu tür adamlardan oluşur..

ramazandır, oruçludur misal.. bilir benim de oruçlu olduğumu.. dertli dertli birbirimize bakarız.. en de bira içilecek zaman dilimidir kainatın aslında.. elimizden bişi gelmez.. bitkindir;

-‘’ula apo, dün gece yarısı balkonda abimle çay içip oturuyuk, iki lafluyuk, baktım, aşşaada bi gıyamet gopuyu’’..

ses rengindeki gizeme, dudak hareketlerindeki tılsıma dikkat etsen; ‘’herhalde gece vakti mahalleyi aç kurtlar bastı’’ dersin..

ramazan davulcusu geçermiş meğer mahalleden, bunu anlatıyo iki saat, gagilik burnuna zçtuum..

****

bi gece, demlenirken biz, hem de sevdiceğimizden gonuşurken tam, gerçekten kıyamet kopsa..

ahrette anlatsa gardeşim, oranın ahalisine;

-‘’ula biz az evvel apo’yla oturup bişiler içiyuk, iki lafluyuk, baktım pencerede bi gıyamettir gopuyu’’..

ne diyecem ben;

-‘’en sonunda kopardın kıyameti, sus lan galıbına zçtuum’’..

( yürek aluğu / 2012)

****

kardeşlerim,

cümleten sağlıklı pazarlar dilerim..

önce Allah’a sonra türk hekimlerine emanet olunuz..

dr gürsel ötker

giresun ünv tıp fakültesi göz hastalıkları hastanesi gözünün ilifini yidüklerim servisi uzmanı