Giresun Sanat

“HAMSİYİ KOYDUK TAVAYA”!

“HAMSİYİ KOYDUK TAVAYA”!
13 kez
01 Eylül 2023 - 17:25
“HAMSİYİ KOYDUK TAVAYA”!
Dört gözle beklediğimiz balık mevsimi 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren nihayet başladı, çok şükür!
Tüm balıkçılarımıza “Vira bismillah, haydi rastgele” derken, okurlarıma da –bulabilirlerse ve dahi bütçeleri yeterse- balığın sofralarından hiç eksik olmamasını diliyorum.
Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin, Karadenizli’yi ise balıksız hiç…
Çocukluğumu düşünüyorum da…
Belki 20-30 çeşit balık çıkıyordu, Karadeniz’de.
Hatta karaya vuran hamsileri sepet sepet bir yere istif edip; bir kısmını tuzlayarak kışa saklıyor,bir kısmını da gübre niyetine fındık ocaklarının dibine döküyorduk.
Sonra 9 yaşında “Ver elini İstanbul”, dedik.
Hem Karadenizli olmamız hem de rahmetli babamın denizci (Şehirhatları’nda kaptan) olması nedeniyle, balığın her türü tıpkı ekmek gibi, soframızın demirbaşları arasındaydı.
Şimdi nerdeeee?..
Balık mevsiminde; o da nazlanmazlarsa biraz hamsi, biraz üç yaşındaki çocuğun pipisi kadar istavrit, biraz da palamut…
Yasak dönemlerinde ise Ege çiftliklerinden gelen çupra ile Perşembe’den gelen deniz alası…
Bir de Karadeniz’in soğuk tatlı sularında yetiştirilen alabalık…
Parmak kadar mezgit zaten her mevsim emre amade!
Diğerlerinin neslini mi tükettik, yoksa bizlere küsüp bir yerlere mi göç ettiler, bilemiyoruz.
Nitekim şairimiz Ahmet Kaçar merhum bu durumu şöyle hicvediyor:
“Bir Çingene palamudu konu olurken basına,
Zavallı mezgit fakirin bağdaş kurdu sofrasına.
Yürüyoruz davul-zurna, zil-çalpara eşliğinde;
Girdik Hicaz üzerinden yeni bir yol havasına!”
Kılıcı, kalkanı, gümüşü, toriği, uskumruyu, kefalı, zarganayı, levreği, barbunu, tekiri, tirsiyi, izmariti…hatırlayan kaç kişi kaldı aramızda?
Neyse, arada bir Rusya, Ukrayna, Gürcistan kıyılarına doğru kaçırtsak da…
Biz Karadenizlilerin nankörlüğüne, vurdumduymazlığına, gözü doymazlığına karşın, yine de en vefalısı hamsi çıktı.
Hiç olmazsa az ya da çok bulunabiliyor.
Tüm balıklar bir yana, hamsi bir yanadır, biz Karadenizliler için.
Onun yeri bambaşkadır.
Zaten o bir balık cinsi değil, adı doğrudan doğruya “hamsi”dir!
Denizlerin kralı, gönlümüzün maralı, sofralarımızın değişmez kuralıdır, hamsi!
“Temel Dursun’a sorar:
-Uşağum, zengin olsaydun ne yapardun?
Dursun:
-Bol bol hamsi yerdum! Ya sen?…
Temel:
-Pağa pişey pırakmadun çi!”
Vatandaşın biri Karadenizli’ye sorar:
-Hamsinin 150 çeşit yemeği yapıldığını söylüyorlar, doğru mu?
“Doğridur” der, Karadenizli ve saymaya başlar:
-Piiir hamsi reçelu, içiii…
Adam hemen sözünü keser.
-Reçeli de olduğuna göre, gerisini saymana gerek yok.
Yani anlayacağınız, her çeşit yemeği yapılan, her derde deva bir nimettir, hamsi.
Giresunlu şairimiz, merhum Av.Ahmet Ersöz ustamızın şu dizelerindeki gibi fosforu da cabası.
“Kıtlık için üzülme
Hamsi yiyip fosfor al.
Kilo verip süzülme
Hamsi yiyip fosfor al.
***
Zengin yoksul fark etmez
Kimse onu terk etmez
Etse bile o etmez
Hamsi yiyip fosfor al.
***
Alçak dozda fiatı (O eskidendi! S.Ç.)
Dolmaz asla miatı
Izgarayla kur çatı
Hamsi yiyip fosfor al.
***
Pazar yeri sahası
Sanki sahra vahası
Her şey ateş pahası
Hamsi yiyip fosfor al.
***
Eti falan boşver sen
İşe güce giderken
Gıda almak istersen
Hamsi yiyip fosfor al
***
Ispanakta demir var
Vitaminler dert savar
Et fiatı canavar
Hamsi yiyip fosfor al.
***
Paran yoksa yok demez
Karnın toksa tok demez
İştah miştah dinlemez
Hamsi yiyip fosfor al.
***
Bu da Trabzonlu halk şairi Baba Salim (1887-1956)’den…
´Bir yıl görünmezsen artar kederim
Yetiş imdadıma imanım hamsi
Yüzünü görünce bayram ederim
Sen olursun benim kurbanım hamsi
Maraza uğrarım hamsi demezsem
İçerim tutuşur hamsi yemezsem
Üstünü bir varil pekmezlemezsem
Çıkar ásumáne (göklere) dumanım hamsi
Kuyruğun tutarım merd oğlu merdim
Olsa da bir batman pişirip yerdim
Çok yiyip içince artarsa derdim
Olursun derdime dermanım hamsi
´Salim´, hamsi yerim ben seve seve
Kamyonet yüklerim yetmezse deve
Düşürdüm mü seni bir gece eve
O gece keyfimden şadanım hamsi
***
Trabzonlu Hammamizade İhsan Bey de “HAMSİNAME”sinde, 150 çeşit (!)
yemeğinden, bir kısmını şöyle sıralamış, hamsinin:
Dinle ey birader, bu destanı!
Anla nedir, hamsi olan mübarek.
Otuz, kırk türlü taam yaparlar,
Şimdi olur sana, ayan mübarek.
Çok kişi cem olur başına nâgâh,
Almayan olursa, çeker ah u vah,
Kıymetli yaratmış halkeden Allah,
Balık şöyle dursun, aman mübarek.
Avlanıp satlığa geldiği zaman,
Görenlerin yüzü güldüğü zaman,
Kâr ve kıymetini bulduğu zaman,
Zengin olur o gün satan mübarek
Pirinçle yapılır içli tavası,
Baharla üzümle çıkar safası
Buna hiç söz olmaz, canlar gıdası,
İşte budur, her bir zaman mübarek.
Bir başkası sade yağda kızartmış
Yedikçe adamın dişin kırarmış,
Kadayıfın şöhretini bozarmış,
Tavada görünmez, kalan mübarek.
Bir başkası, salamura atulur,
Suretine bir bak pek de tatludur,
Bir başkası, bulgur ile yapulur,
Hastasına olur, derman mübarek
Bir başkası papaz yahnisi derler,
Lezzetinden herkes parmağın yer
Ona yoğurt yahut sirke dökerler,
Keşke her üç öğün, olsun mübarek.
Bir başkası, hamsi kuşudur adı,
Soğuk su başında çıkarmış tadı,
Gerçek kuştur ama yoktur kanadı
Nasıl tatlı yenir, ol can mübarek
Bir başkası, közde kebap ederler
Küllü müllü demez yerler de yerler
Sıcak kiremite bâzan sererler,
Vucüda yapmaz hiç ziyan mübarek
Tattınız mı, tepsi ile kızartma,
Çekişir onun için gelin kaynana,
Bir başkası sebze ile kaygana,
Lâyıkıyle oldu, beyan mübarek.
Bir başkası, suda taşlama ânı,
Mısır ekmeğiyle öğle zamanı
İşte tamam oldu hamsi taamı,
Doktor nedir ki Lokman mübarek “
Sözün özü;
Hamsili aşınız, ağrısız başınız olsun, kalın sağlıcakla!..
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
Hava durumu
-
-
-
Nem Oranı: -
Basınç: -
Rüzgar Hızı: -
Rüzgar Yönü: -
ANKET

Sitem nasıl?

Sonuçları görüntüle

Yükleniyor ... Yükleniyor ...