“Ünlülerle Anılarım” adlı kitap çalışmamdan sunacağım anekdotların 4’üncüsünü bugün, ünlü Bestekar Fethi Karamahmudoğlu’na ayırdım.
Eşi Halide hanımın anne tarafından akrabam olması nedeniyle ailece de görüştüğümüz Fethi Hoca’yla ilgili çok anım var.
Bugün bu anılarımdan iki tanesiyle yetineceğim.
“ …… ….’e selam söyle, avukatlığa devam etsin!”
Bir ara güfte yazmaya heveslenmiş, yazdıklarımı da kendisine göstermeye karar vermiştim. Çok titiz bir insan olduğunu bildiğimden, nasıl göstereceğimi düşünmeye başlamıştım. Konuyu ortak dostumuz olan avukat bir arkadaşıma açtım. O da aynen benim gibi güfte yazmaya heveslenmiş, “Seyfullah Hocam” demişti:
-“Gitmişken benim şiirlerimi de gösterir misin?”
Radyoda kendisini ziyarete gittiğim bir gün; “Hocam, ben de arada bir ilham geldikçe güfte tarzında bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Ayrıca arkadaşım Avukat …… …’in de size selamı var. O da bir şeyler yazmış, değerlendirmeniz için size gönderdi. Önce onun yazdıklarını versem bir bakabilir misiniz?” dedim.
“Ver bakalım” dedi, kağıdı eline aldı, şöyle bir göz attıktan sonra:
-“…… ….’e benden selam söyle, avukatlığa devam etsin!”
Tabi bu cevap karşısında, kendi yazdıklarımı vermeye cesaret edemedim.
-“Ver bakalım, sen neler yazmışsın bir göreyim”, dedi.
Utana, sıkıla elimdeki kağıtları kendisine uzattım.
Bir taraftan mırıldanarak okuyor, diğer yandan da bir kalemle yazdıklarımın altını çiziyor, yanlarına notlar almaya başlıyor.
Sonra bana dönerek, hatalarımı, nelere dikkat etmem gerektiğini anlatıyor.
Kendisini pür dikkat dinledikten sonra;
-“Yani, ben de Yurt Müdürlüğü görevime devam edeyim, öyle mi Hocam” diyorum.
Gönlümü alarak;
-“Yok, o kadar da değil. Dediklerimi yaparsan, bu işi başarırsın” diye beni motive ediyor.
Sonuçta bu moral motivasyonla kaleme aldığım birkaç şiirim çeşitli bestekarlar (Rafet Kıral, İsmet Nedim, Cavit Deringöl, Ahmet Çetin Karaahmetoğlu vs.) tarafından bestelendi. Hatta bunlardan biri (Kalbimin sesine dur diyemem ki) 20800 Repertuar numarasıyla TRT arşivlerine bile girdi.
***
“Ben şiir konusunda müzik kadar iddialı değilim”
1997 yılı başlarıydı.
“Giresunlu Şairler” kitabım için kendisine 6 sayfa ayırdığımı ifade ederek, özgeçmişini ve yeterli miktarda şiirini rica etmiştim.
Bu ricama karşılık, “Seyfullah Hoca” demişti:
“Ben şiir konusunda müzik kadar iddialı değilim. Bazı denemelerim var ama ben bunlara şiir diyemiyorum.”
Bunların olsa olsa ancak manzume olabileceğini söylemiş, daha sonra bizzat kaleme aldığı özgeçmişi ile 7 adet şiirini lütfetmişti.
Oysa O, usta bestekarlığının yanı sıra, şiirde de benim diyen nice şaire taş çıkartacak derecede güçlü mısralara imza atmıştı. Çoğu bestelerinin şiirleri (güfteleri) de kendisine aitti. Örneğin 1988’de “Yılın Bestesi” seçilen şu eserinde olduğu gibi:
“Hiç bir şeyde gözüm yok
Sen yanımda ol yeter
Kapkaranlık odama
Mehtap gibi doğ yeter
Yağmur vururken cam’a,
Dalarken gece gam’a
Özleyen kollarıma
Usulca sokul yeter
Sızlayan her yerimin
Şu çileli serimin
Sahipsiz dertlerimin
Çaresini bul yeter”( Makam: Hicaz, TRT Rep.No: 6439)
***
Fethi Karamahmudoğlu, 1942 Görele-2002 İstanbul.
Edebiyat Öğretmeni, Türk Filoloğu, Müzisyen, Bestekar, Şair.
TRT’de uzun yıllar yönetim kadrolarında görev yaptı.
En ünlü besteleri: “Hiçbir şeyde gözüm yok”, “Adın bahar olsun senin”, “Ne olur anla beni”, “Güller koymuşsun vazoya”…
Daha fazlası, 23 ünlüyle birlikte kitabımızda.

