kardeşlerim,
biz nispeten gençleri karşılarına alan giresun gocagarıları:
-oolum siz beni oldu da gördünüz, soldu da gördünüz” derler idi..
sanırım, gençken fıkır fıkır olup da yaşlanınca bi köşeye çekilmenin daha güzel bi tanımı yoktur..
***
bunun benzer bi çeşidi “huu dediğin zamanlar” nitelemesidir..
her giresun gocagarısının yaşamı çok hızlı yaşadığı bi zaman dilimi vardır..
örneğin annemin; giresunspor kadınlar tribünü müdavimi olduğu yıllar.. yardım sevenler derneği giresun il başkanı olduğu yıllar, sözcüğün tam anlamıyla huu dedüü yıllarıdır..
örneğin anneannemin; bi başına pazara çıktığı yıllar, plajda entari ile denize girdiği yıllar, hacca gidebilmeyi tasarladığı yıllar, resmen huu dedüü yıllarıdır..
***
hu, Allah demek.. malum..
hatalı bi çeviri ile “Allah dediği yıllar” anlamında düşünürsek abes olur.. bu deyim, dinsel bi gonuşuk olamaz, çok düşündüm..
yani bu görmüş geçirmiş kadınların dine daha yakın / dinden daha ırak olduğu zaman dilimleri asla söz konusu diğildi..
namazlarını gizli kılan, mugabelede şov yapmayan, gösteriş orucu tutmayan Allah dostu kadınlardı hepsi..
misal, günümüzdeki salt gürültü içeren yüksek sesli ezanları duysalar, mutlaka, “sesiniz batsın” diyecek onurlu insanlardı..
ne Allah ile aldattılar,
ne Mustafa Kemal’e hainlik ettiler..
güs güs gürledikleri, yani 25 ila 45 yaş arası pırıl pırıl günleri idi o huu dedüün yılları..
***
bencileyin de biraz gocadım emme, huu dedüüm yıllarımı bitirmeyi düşünmüyorum..
işim çok, mesaim pahalı, giresun ite köpeğe bırakılamayacak kadar güzel..
kamuoyuna saygıyla arz ederim..
ord prof dr gürsel ekmekÇi