ZATEN

bi yaprak hışırtısı mı getirdi, bi karayel esintisi mi, emin değilim..

karınca bacağı gürültüsü de olabilir kaynağı bu sesin, içine mısır ekmeği dilimlenmiş pancar çorbası tenceresi fısıltısı da..

bilmiyorum ki.. bilsem zaten yazamazdım..

***

geldi işte o ses?

nerede olduğum da tam kesin değil benim.. bi dolmuştan mı iniyordum, bi bar merdiveninden mi çıkıyordum?

bir garip seherdeydim, tahminen?

ilahi komedyanın arafında mıydım?

***

-dördü okulda, biri evde, 5 çocuk” dedi, bi kadın sesi.. benim yaşım itibariyle abla sesiydi.. teyze sesi kadar değil..

kendi çocuklarını mı anlatıyor idi, başka bi yaşam mıydı sözünü ettiği, onu da bilmiyorum?

bilsem zaten yazamazdım..

***

dört kardeş öğrenciydi yani?

evin güzelliğine bakar mısınız?

en büyükleri kızdı muhtemelen, lise 2 talebesi edebiyat bölümündeydi.. konuştuğu biri vardı?

ortancalar ikiz gibiydi sanki, kadının sesinin titreşiminden anladığım kadarıyla? biri kız biri oğlandı hatta, orta sona gidiyorlardı.. kız bi içim su, babasının bi tanesi, oğlansa pek afacan bi kerataydı.. bu ikizler evde hiç anlaşamıyorlardı..

dört numaralı eşşek de ilkokul son sınıfta okuyordu, adı ali idi.. öğretmeni, 7-8 yıllık dul bi hanımdı..

evin küçüğü çok şirin bi kızdı tabi ki.. büklüm saçlı, boncuk gözlü, bal yanaklı.. halı üzerinde oturan, oyuncaklarıyla oynayan.. abilerinin, ablalarının okuldan dönme saatleri bayramdı onun için..

bilsem yazamazdım, nasıl yazayım?

***

ev, limana bakıyordu..

baba, mecbur rakı içiyordu, efendi efendi..

anne, evlatlarının üzerine titriyordu..

***

ev sobalıydı..

reçeller çeşit çeşitti..

ekmek kızartılıyordu..

nevresimler tertemizdi..

salon soğuktu..

balkonlar camsızdı..