DERNEKTE…

Dışarısı 14 derece.

Yağmur dinmedi sabah beri.

Derneğimize sığındım.

Çayım, gazetem, elektrikli ısıtıcımız.

Keyifse bu da keyif…

****

Rahmetli babamın kitaplığından kalan 1000’e yakın kitabı, Bilgi Yurdu’muza taşıdık geçen, koli koli.

Bir yandan da onları kütüphanemize diziyorum. Tozlarını ala ala, öpe koklaya tek tek.

Bu konuyu yazacağım yakında.

Ama tetikte bekleyen basit insanlardan çekiniyorum. İşleri güçleri Gürsel Ekmekçi bu densizlerin. Birşey yazsam da; kendimi beğenmiş olsam, egolu olsam, ailemi ve soyadımı övüyor olsam diye bekleşiyorlar.

Oysa ki… Ne kendim… Ne ailem… Ne babam… Ne soyadım… Yazarlık kariyerim boyu, yalan yanlış tek bir cümlem olsun bunlara dair.

Pöh!

Benim gerçeklerim güçlüyse ne yapayım?

Benim taşıdığım apoletler eşsizse ne yapayım?

Bu bekleşen namertlerin hiçbir iyi özelliği yoksa ne yapayım?

****

Yoğunum ve mutluyum da ayrıca.

Belemit’e gelen ürün siparişlerini ayarlıyorum.

Hilalspor’a gelen forma ve kupa siparişlerini düzenliyorum.

İzler’e katılan yeni aboneler (ve geri dönen eski aboneler) trafiğine koşturuyorum, elimde dosyalar ve yine dosyalar.

İZLER’imizin Ekim sayısı hemen hemen hazır sayılır. Herkesten, her kesimden “dergi artık iyice oturdu” övgüsünü duymak güzel.

Tamamen hemfikiriz.

Bencileyin de anamdan dergici doğmadım yahu.

Aynen doğrudur, son 5-6 sayıdır falan, İzler tam bir Bab-ı Ali Mecmuasıdır.

****

Ürün alımları dışında Bilgi Yurdu Derneği’nin tüm birimlerinin aylık 7000 TL civarında net gideri mevcut.

İşte, ana işimiz olarak; İzler, Belemit, Hilalspor derken bu bilançoyu çevirmeye çalışıyoruz.

Şükür, kurucu yönetim kurulu dışında tek kuruş borcumuz yok. Bankada iyi kötü paramız da var.

Haa pardon 13 liralık vergi borcumuz varmış!!!! Tüm vergilerimiz de düzenlice ödendi halbuki. Hepsi belgeli, hepsi dosyalandı. Peki devletimiz bize 13 lira neyi faiz diye “kakaladı”, ya da efsane mali müşavirimiz İsmail Abi neyi atladı, fikrim yok?

Önemi de yok.

Oralardan geçerken öderiz.

****

En derinden sevgilerimle.

Gürsel Ekmekçi