ATATÜRK’ÜN ÖĞRETMENLERİNİN GÜNÜ KUTLU OLSUN

Aziz Nesin ustamız, gayet haklı bir değerlendirmeyle; ”12 Eylül’ün tek faydası taksilere taksimetre taktırmak oldu. Yahu bunun için darbe mi yapılırmış” der…

Şunu da eklemek gerekir sanırım, ikinci doğru icraat ise, Ata’mızın Millet Mektepleri Baş Öğretmenliği’ni kabul edip, simgesel olarak kara tahta başına geçtiği tarih olan 24 Kasım’ın ”öğretmenler günü” ilan edilmesidir.

Yanlış kişi doğru iş yaptı diye neden kutlamayalım 24 Kasım’ı?

Ata’mızın başöğretmenliğinden daha gerçek ne vardır bu memlekette?

****

Kimilerince 5 Ekim’dir Öğretmenler Günü.

5 Ekim Unesco tarafından tavsiye edilen bir gündür oysa. Öğretmenlerin özlük haklarıyla ilgili bir takım düzenlemelerin yapıldığı tarihtir. Dünyanın gidişatını değiştirmiş bir gün değildir.

Kaldı ki;

Hindistan’da 5 Eylül,

Fransa ve Kanada’da 5 Ekim,

Polonya’da 14 Ekim,

Brezilya’da 15 Ekim,

Şili’de 16 Ekim,

Avustralya’da 27 Ekim,

Vietnam’da 20 Kasım,

Ekvador’da 13 Nisan,

Meksika ve Kore’de 15 Mayıs tarihlerinde kutlanmaktadır Öğretmenler Günü.

(Bu tarihleri eski bir konuşma metnim için derlemiştim… Adı geçen ülkelerdeki önemini bilemiyorum. Bilen varsa lütfen paylaşsın, öğreneyim)

(İnsan, ister istemez, her ülkenin kendine özgü önemli bir ”tarihsel günü” öğretmenlerine adadığını düşünüyor)

****

Değerli Dostlarım,

Vatanımızın 1920’lerden bu yana en büyük sorunu adına ”aydın ihaneti” denen sorumsuzluktur. 24 Kasım / 5 Ekim ayrımcılığı da bunun bir başka versiyonudur.

5 Ekim yanlıları arasında gerçekten çok değer verdiğim arkadaşlarım da var, aydınlık beyinlerine-tertemiz yüreklerine asla yaraşmayan bu yoldan dönmelerini dilerim.

Atatürk’e bir şey demeye yürekleri yetmeyip, İsmet Paşa’ya sövenler misali, Türkiye Cumhuriyeti ile meselesi olup faturayı Kenan Evren’e keserek deşarj olanlar sınıfına ”düşmenin” onların üzerlerinde eğreti durduğunu görmelerini umarım.

****

24 Kasım bizler için kutsal bir gündür. Başöğretmenimiz o gün tahta başındadır çünkü.

O büyük insanı ağzınıza almak zor geliyorsa;

Karatahta Günü deyin, Tebeşir Günü deyin, Tahta Silgisi Günü deyin, Kalemtıraş Günü deyin…

Ama mutlaka kutlayın.

Kenan Evren bizim için, bu (ve her) anlamda zurnanın son deliği bile değildir.

****

Ve sizler için en acısı;

Yukarıda örneklediğim üzere, 5 Ekim, çok önemli bir olayın yaşandığı tarihsel ve küresel kabul görmüş bir gün değildir.

Sizlerin asker ve cumhuriyet düşmanlığınızın ”bahanesinin” nesini kutlayayım?

En derinden sevgilerimle.

Gürsel Ekmekçi