ÖNSÖZ NİYETİNE…

Nisan 2023 sayımızla sizlerleyiz… 60. sayıya ulaşmanın huzuru gerçekten bi başka imiş.

Ben göremem, 600. sayı da nasip olsun inşallah.

****

Bu ay da dopdoluyuz. İlkin yer veremediklerimizle başlayayım; kıymetli büyüklerim Yaşar Akalın, Ayhan Yüksel, Osman Tanburacı ve sevgili kardeşim Hüseyin Küçükaydın Nisan’da “kadro dışı” kaldılar.

Sakın gönül koymasınlar. Kuşkusuz Mayıs sayımızda yer alacaklardır.

****

Hilmi Taşkın, Yalçın Baykul, Ruşen Topallı Köy Enstitüleri’ni andılar, anımsattılar yazılarıyla. Ben de haddim olmayarak bu muhteşem ekibi dörtledim.

Kapak konumuz Köy Enstitüleri idi.

Unutturmayacağız.

****

ÇGD Giresun Temsilcisi Saliha Yayla, Duygu Asena’yı yazdı.

Seher Akar, onursal başkanımız-kraliçemiz Aynur Hancıoğlu’nu yazdı.

Mila, Orhan Veli için yazdı.

Rukiye Norveç’ten, Görkem Kanada’dan, Evin İzmir’den, Fahri Ekmekçi Fransa’dan, Halil Düdükçü Kumyalı’dan selam çaktılar.

Ertuğrul harika bir kitap tanıtımı daha yaptı.

Mevlüt, inanılmaz forma aşkıyla yazısını hep olduğu gibi herkesten önce gönderdi.

H.Gazi eski imsakiyelerden dem vurdu.

Nihat ağabey Göreleli eski bir şairi anımsattı.

Yine çok güzeldiler.

****

Dört ay sonra 3. yılını dolduracak olan dergimiz, bunca zaman sonra ilk kez Osman Ağa’ya yer verdi sayfalarında. Bunu sorgulamak gerekir:

a) Biz, Giresun tarihinin gelmiş geçmiş en büyük rezaleti olarak, “pkk’nın dergisi” iftirasına uğramış ve bu konudaki şikayetimizden “takipsizlik kararı” ile dönmüş insanlarız. Ne tuhaftır di mi? Her türlü “net” detayı vererek yaptığımız başvuru geçiştirildi? Bu nedenle yoğurdu üfleyerek yiyoruz.

b) İstihbarat nedir? Yeni kurulmakta, yoktan var edilmekte olan bir devletin mecbur kaldıkça, sınırlı ölçüde illegaliteye inme gerçeği nedir? Bu konulardan bîhaber yaşayanlara Osman Ağa’mızı nasıl anlatalım? Üzerimize yafta kondurmak için pusuda bekleyenler var!

c) Çok yazıktır. Bugüne değin elimize Osman Ağa’yı anlatan, akademik veya edebi değer taşıyan bir makale de gelmedi hiç. Ortalık, bilgisiz şarlatanlar ve işi ırkçılığa kadar götüren cahillerle doluydu. İşte nihayet, Seyfullah Çiçek hocamızdan güzel bir Osman Ağa çalışması geldi ve yayımladık. (Bu konuda Ruşen ve H.Gazi kardeşlerim de derindirler. Diledikleri an Ağa’mızı yazabilirler)

d) Yaşamın edebiyat tarafında insanlarız ayrıca. Can Akengin, hiç yazmadı Osman Ağa’yı mesela? Aynı oranda Atatürkçüler. Yakın akrabalar. Ama tek satır yok? Neden? Bu konuyu, dönemin koşulları çerçevesinde çok tarttık. Bir yere varamadık… Benim anlayabildiğim tek gerçek şudur; Can Akengin kendini Bilgi Yurdu’na adamış biri… Atatürk’ün, Giresun’a geldiğinde derneğin adını değiştirmesine bile içerlemiş biri… 100 sene sonra kendini Bilgi Yurdu’na adamış biri daha yetiştirdi Giresun. Varsa bir üçüncüsü, gelsin sabahlara kadar tartışalım Can-Osman Ağa konusunu.

Ona, yoktan var edilmek nasıl birşeydir, Bilgi Yurdu dışında kalan her konu nasıl da ucuzdur anlatmaya çalışayım.

Ve son olarak… Diğer tüm bilgileri elimizin tersiyle iterek… Mustafa Kemal tarafından Cumhuriyet’in banisi ilan edilen Osman Ağa’yı minnetle analım.

****

Giresun’un Yaşar Kemal’i Mehmet Aksu, Erzincan cezaevini yazmayı sürdürdü.

Orhan Sarımehmetoğlu şehrimizin yufka kültürünü işledi.

Aziz Ergun futbol konusunda tek olduğunu birkez daha ortaya koydu.

Serdar Ustaoğlu şehrin en iyi kalemi olduğunu ilmik ilmik gösterdi.

Nermin Özkaya yine eşsiz yemek tatlarımızı anlattı.

Hepsinin ellerine sağlık.

****

Necla Hisarkaya, Usul Yolcu ve emekli edebiyat öğretmeni Hatice Yılmaz…

Resim sanatçımız Yalçın Alaca…