Her yerde olduğu gibi Giresun insanı da iki gruba ayrılabilir; şehrin görmüş geçirmişleri ve şehrin soysuzları…

Adı konulmamış ve çok hazindir ki çoğu kişinin farkında bile olmadığı bu savaşımı pekçok başlık altında görmekteyiz.

Sporda, siyasette, sanatta, edebiyatta, eğitimde, belediyecilikte, kurum kültüründe…

Vs…..

****

Şehrin soysuzu, en yalın tanımıyla ömür biçen adamdır. O meymenetsiz suratıyla bakar ve örneğin Bilgi Yurdu’muza 6 ay, İzler Dergimize 5 ay, Gıda markamıza 4 ay, spor kulübümüze 3 ay ömür biçer.

Çok şükür, o sinsi suratlarının ortasına geçirdik markalarımızı birer birer.

Suspus ettik.

Şehrin soylusu ise her iyi işin yanında olandır. Onları konserlerimizde, panellerimizde, kurslarımızda görebilir, İzler Dergisi abone listesinde adlarını bulabilir, plak gecelerimiz ve pide günlerimizde baş köşede onlara rastlayabilir, Hilalspor başta olmak üzere her derdimizin bağışçıları olarak soluklarını duyumsayabilirsiniz.

Ben ve yol arkadaşlarım, şehrimizi soysuzlara teslim etmemek için direniyor ve dişimizle tırnağımızla çalışıyoruz.

Geçenlerde çok kıymetli bir büyüğüm; “Anlaşılan Gürsel ölene kadar dergi de dernek de sürecek” diyip beni hem güldürüp hem hüzünlendirdi.

Elbette ki benden sonrasını da hazırlamaya çalışıyorum, hiç kaygınız olmasın.

Ömür biçmek nasıl olur, görsünler.

****

İzler, sayı no 63’e ulaştı.

Lozan ve Aziz Nesin ana konularımızdı. Dergimiz Tarih Danışmanı Hilmi Taşkın Lozan Antlaşmasını yazdı. Bencileyin de aynı konuyu bir başka yönüyle kaleme aldım. Makalemi sevgili Müyesser Karaibrahim teyzeme armağan ediyorum.

Ruşen Topallı, Yasar Akalın , Serdar Ustaoğlu Aziz Nesin’i andılar. Bence muhteşem yazılardı, ayakta alkışladım. İlaveten ustamızdan bir gülmece öyküsünü ve birkaç şiiri sayfalarımıza aldık.

Biz var olduğumuz sürece Aziz Nesin ölmez, bilinmesinde yarar var.

****

Pera’dan, Fransa’dan, Kanada’dan, Berlin’den, İzmir ve Ankara’dan mektuplarımız geldiler. Ahmet Zeki Pamuk , Fahri Ekmekci , Yalcın Baykul , Görkem Özdemir , Necla Hisarkaya ve Evin Domaç sağ olsunlar.

Mektuplar formatını bundan böyle sadece yurt dışı (ve Pera) için düşünüyoruz, diğer yazarlarımız klasik makale biçemine dönecekler. Sevgili Nihat Öztürk abimiz bu konuda ilk örnek oldu, artık Görele Mektupları başlığında değildi yazısı. Hasan Ali Yücel’i yazdı.

****

Zehra Kemâloğlu Öztürk ablamız aramıza katıldı. Hoş gelmiş. Neylerse iyi eyler, okuyun derim.

Hüseyin Küçükaydin 1 Temmuz Kabotaj Bayramı’nı konu ederek, “Kabotaj Bayramı en iyi Giresun limanında kutlanır” fikrinin sahibi Gürsel abisini çok duygulandırdı.

****

Mevlüt Kaya , H Gazi Menteşeoğlu , Orhan Sarımehmetoğlu, Mehmet Aksu her zamanki gibiler… Onları değerlendirmek beni aşar. Elleri dert görmesin.

Osman Tanburaci abime güzel yazısı ve hakkımdaki övgüleri için teşekkür ederim. Aziz Ergun abime kulak verilmedikçe Giresunspor’un çıkmazdan kurtulamayacağını anımsatırım.

Ertuğrul Yalçın gözlerim seni aradı kardeşim. Sana tatil yok bundan sonra!!!!

****

Seher Akar tatil yaptı, kısa bir şiirle bu ayı atlattı, sorarım hesabını Ağustos sayımızda!

Gözde Gülsevin kızım Oralet konusuna girizgah eyledi, devam edecek demiş, Allah sonumuzu hayır etsin!! Ve elbette Derya Sayın abisi eşlik etti Gözde’ye, sayfasında.

Rahmetlilerimiz, Can Yücel ve Ahmet Kaçar ile tamam ettik dergimizi.

İyi okumalar dilerim.

****

Kapak için grafiker kızımız Vildan Ödemiş’ e…

Resim çalışması için Ouz Clsk kardeşime…

Güzelim mutfağı ve eşsiz kalemi için TC Nermin Ozkaya ‘ya…

Arka kapaktaki Giresun Çileği Reçelimizi binbir emekle yetiştiren Belemit ekibine…

Tashih konusundaki sabrı için Yaşar Çakır Ağabeyime…

Yeşilgiresun Matbaası’na…

Turkuvaz Dağıtım’a…

Aras Kargo’ya…

Çok teşekkür ediyorum.

Gürsel Ekmekçi

CAN AKENGİN BİLGİ YURDU DERNEĞİ bşk