nazar değecek, adlarını yazmam bu kez.. çok gıymetli iki büyüğüm ile sohbet ediyorduk, denize baka baka..

yıllar evvel giresun’a gemiyle geldiklerini söylediler.. arabalarının vinçle gemiye alındığını, bi nedenden ötürü arabada uyuduklarını..

mevzu bununla mı açıldı, laf mı dönüp dolaşıp oraya geldi, emin diğilim..

hüzünlendim.. o giresun’u anlatmak istedim biraz;

-cuma geceleri gemiye gitmek diye bi kavram vardı o şehirde.. insanlar bi cafede oturur gibi, daha cafe kavramı yoğiken üstelik, geminin güvertesinde oturur, çay kaave içerdi.. gece 11e doğru görevliler ikaz eder, yolcu olmayanlar rıhtıma iner, gemiye el sallayarak tanımadıkları insanları istanbul’a uğurlarlardı.. gemiye minicik bi zincirli merdivenden inip çıkılırdı, ben çok korkardım denize düşecem diye..

-sanırım samsun limanına şöyle bi uğrayıp yolcu alınır, asıl sinop limanında 2 saat kadar mola verilirdi.. kıyıdaki çay bahçelerinde bişiler içilirdi..

-abimler daha fazlaca gittiler galiba, bense iki kez gittim vapurla istanbul’a.. deniz korkusu kalmış bitek aklımda, çok küçüktüm çünkü, yarım konuştuğumu anımsıyorum, o kadar küçüktüm.. bi de cumartesi gecesi gemi salonunda film izlenirdi.. komedi filmleriydi.. insanlara iyi gelirdi gülmek.. pazar sabahı 11 buçuk gibi tophane rıhtımına inilirdi.. bu kez, karşılamaya gelenler bize el sallıyo olurdu..

****

asıl, giresun sosyetesinin şıklığını anlattım tabi bu iki büyüğüme.. sabah kahvaltıya başka, öğlen yemeğine başka, hele müzikli akşam yemeğine bambaşka giysilerle katılınıp, adeta defile yapıldığını, vapurda..

****

sonra fkb ve seka aksu lokallerine geldi sözün ucu.. haftada iki üç kez buralara içkili akşam yemeğine gidilebildiğini, fiyatların hiç de lüks olmadığını konuştuk..

hatta evde yemek yapmanın daha pahalı olduğu konusunda gülüştük biraz..

8-10 tane gece mekânı olup, hepsinin full çektiğini.. kimsede parasızlık diye bi dert olmadığını..

da anlattım tabi..

****

bu iki tatlı büyüğüm yıllar önce giresun’a zorunlu görev gereği gelmiş, bizim buraları çok sevmiş ve hepten kalmış insanlardır..

trabzon ve samsun çirkindi, ordu vasattı, biz asıl giresun’u çok sevdik, dediler..

bense, fkb lokalindeki şef garson abimizin günümüz valileri ayarında bi karizma sahibi olduğunu anlatıyordum o an..

nerden nereye düşmüşüz..

****

konu derin.. moralim bozuk.. uzatmiyim.. o gemiler beyazdı, bugünkü insanlar kapkara.. içim acıyo içim..

gözlerim açık gitmekten korkuyorum sadece..

****

kardeşlerim,

yarın ulus yazım var.. p.tesi izler’in ağustos sayısının yoğunluğu başlıyo, erkenden yazayım dedim pazar yazımı..

hepinize sağlıklı pazarlar dilerim.. önce Allah’a sonra türk hekimlerine emanet olunuz..

dr gürsel ötker

giresun ünv tıp fakültesi ruh ve sinir hastalıkları hastanesi deliymiş deliymiş de dağlardan inme imişler servisi uzmanı