yuh artık diye uyandım.. rüya rüya tamam da.. bu gadar zulum olmaz ki bi adama..

anlatıyorum aha..

askerdeyim yine, bu yetmişinci gidişim.. nasıl bi bölükse düştüğüm, mavi pijamalıyım, olmam gereken yerde diğilim, üstelik altıma işemişim, komutanım dediğim bi adam bana ve ıslaklığıma bakıyo.. üstelik çiş ısrarla devam ediyo, yerlere, betona doğru net olarak işemekteyim.. tam bi rezalet.. bi de gri mont yelek var ki üzerimde ey gidim, artık askerliğimi ne olarak yapıyorum bilemem, onun da önünü vişne suyu lekesi etmişim.. bi süngerle siliyo komutan.. çıkmaz bu diyo..

en son yerleri çek pas yaparken komutan..

kepaze vaziyette kalkıverdim yataktan..

****

pijama ecevit mavisiydi, hiç öyle bi pijama giyinmedim ömrümde.. uyku öncesi chp kurultayını izliyordum en son, besbellim onun izdüşümü bana düş oldu.. chpmizin düştüğü halları anca böyle sidikli bi rüya açıklayabilir, ne diyim ki başka?

nedir o hallar? anımsayacağınızı umarım, abdye kim giderse chpmizin yeni başkanı o olur, başka bi ölçüt aramayın yazdım daha yeni..

imamoğlu gitti.. ve özgür özel görünümlü olarak harbiden de seçildi ekrem bey..

peki abdye neden gidilir? icazet mi alınır? bazı sözler mi verilir? pazarlıklar mı yapılır? yoksa bi tür hacca gitmek gibi bişi midir? yorum sizin.. Atatürk sağ olsaydı, o abd başkanları hazrolda durmaz mıydı Çankaya’da?

ben bitek.. kesinlikle vatan haini olarak bildiğim bay kemal’in.. son seçimi yitirdiğini düşünmüyorum.. gitmesi gereken 10 kezinde gönderilmemiş, ama berabere biten son seçimlerden sonra bileti kesilmiştir..

her yenilgide, çekirdek kadroda, sn özel de yok muydu?

kimi kandırıyo bunlar?

garip olan budur..

****

rüya çağrışımlı çiş, çiş çağrışımlı siyaset yazısı oldu, madem çok ısrar ettiniz, çağrışımdan devam edeyim muhterem kardeşlerim..

yaşam sürüp giderken, beynimizin daldan dala, çağrışımdan çağrışıma atladığını düşündünüz mü hiç?

oturdum kahvaltı sofrasına.. altınkılıç marka eski kaşar peyniri.. ulan ünal altınkılıç kimdi? masal’da bi ünal kılıç vardı, o acaba napıyo? bi de başka ünal hoca var idi, çok severdi beni, dur evden çıkınca arayayım ünal abiyi.. giresunsporlu ünal öldüğünde küçüktüm ama annem çok ağlamıştı, iyi biliyom..

aha kornişon turşu.. garnizon ne demek la acaba? askeriyenin neresi garnizon oluyo? garnizon komutanı neden sorumludur? gazino falan gibi kolay işlerden mi, yoksa garnizon çok büyük bi kuvvetin mi adıdır? bi de bizim sağlık ocağında zernişan hemşire vardı yahu, hanım hanımcık, tesettürlü bi kardeşimdir, Allah selamet versin vermesine de acaba gendi isteyerek mi kapandı? Allah’ın rüzgarından saçlarını esirgemek diğil midir asıl günah, hangi kulun haddinedir?

çokokrem bak ne güzel bişi.. annemin nivea kremi çok güzel kokardı, dur şunu kokliyim bi.. yok hiç benzemiyo.. ula ben bi ara nutellacı oldumdu, iyi ki özüme geri döndüm, bugüne bugün ülker ailesine çokokrem pınarı kavramını kazandırmış adamım yahu, tabi başka marka yememem lazım.. dur bi kaşık daha yiyim.. perhiz de neymiş? Allah’ın nimetleri oruç da bozmaz, diyeti de etkilemez! su orucu bozar diyen şirklerin en büyüğünü koşan deyyustur!

****

işte size iki dakkalık sabah kahvaltımdan çağrışımlar..

****

bizim kedimiz heri ekmekçi kimileyin evin içinde koşmaya başlıyo.. ansızın ve durup dururken.. öğrendim ki erkek kedi gısmısı dışarlarda gezinen kızağan dişi kedi gısmısının bile kokusunu alır ve delürürmüş..

giresun’da aynen böyle uçkur edebiyatçısı yavşaklar ve kart zampara haysiyet yoksunları bolca mevcuttur! kedimin çükünü yiyesiceler!

bana nazlı yarimin kokusu yeter..

****

dün geceki bi dost evi konukluğumda, ömrümde ilk kez yazlık seccade diye bişey gördüm.. çok eskiden kalmaymış, ta selanik’ten yadigarmış.. çok duygulandım, bağrıma bastım, belki komşu evde, komşu köyde falan Mustafa Kemal de vardı, bu seccade ile.. (tarihler denk düşüyo)

uzun süre kalbimde tuttum seccadeyi..

aklımdan geçense, bi teoman şarkısıydı;

belki benim kağıt param

bi şekilde döne dolaşa

senin cebine girmiştir..

belki aynı posta kutusuna

değişik zamanlarda

bikaç mektup atmışızdır..

olamaz mı olabilir

onca yıl sen orada ben burada

yollarımız hiç kesişmemiş

şu eylül akşamı dışında..

belki Mustafa Kemal de bu seccadeyi görmüştür.. gız kime diyum?

çağrışım işte budur..

****

aziz kardeşlerim,

cümleten sağlıklı pazarlar dilerim.. önce Allah’a sonra türk hekimlerine emanet olunuz..

dr gürsel ötker

giresun ünv tıp fakültesi nöroloji hastalıkları hastanesi got gafalılar servisi uzmanı