yine de vasiyetimdir, erkenden ölüp gidersem, gayet kolay bulunabilecek bi yerde 6 adet kitap dosyam daha mevcuttur, insanların okumasını sağlayınız..

buyurun, mugabele adlı kitap dosyamdan seçtiğim eski öykülerimden biri, 2014 tarihli)

***

GÜRSEL ABİNİZ DE ESKİDEN…

epeydir aksatmışım limandaki küçük mendireği.. napim, dilden ırak bi uzay mekiği sürücüsüne yakın, gendime göre yoğun bi hayatım var benim de..

aldım dergilerimi, denize en yakın uçta okuyacaktım.. ikindiyi akşam edecem, sonra geçecektim işe-güce.. gafamdaki hesap, o hesap idi..

oturdum kayalıklara, uzatıp ayaklarımı dalgalara doğru.. çok sürmedi tepemde 3-5 gölgenin belirmesi;

-”bak, gürsel abiniz de bilir semizotunu”..

ne semizotu ula?? hayatta yememişim.. 40 tane ot versen güdemem, hiçbirini diğerinden ayırt edemem.. pancar çorbası dışında bi sebzeyi de ne adam yerine gorum, ne nebatat yerine..

belli etmedim tabi.. karizma çizdirilecek konu diğil..

-”ooo, abicim merhaba, hayırdır, bu saatte??”

-”geziyoz gürselcim arkadaşlarla.. semizotu yiyince başka hiçbi ilaca gerek yok, onu anlatıyodum tam, seni gördük”

-”eh tabi, semizotu iyidir”

-”özellikle bağırsaklara çok faydalı gürselcim”

-”tabi canım, faydalı olmaz mı”

-”bak sen de hafif göbeklenmişsin kardeşim.. göbek dediğin şey, bağırsak yağı sırf, başka bişi diğil.. perhizle merhizle geçmez, karıştır semizotunu dereotuna.. bire bir”

-”başka bişi diğil tabi”

-”yoğurda koy semizotunu.. meze diye sat gürsel.. peynir ekmek gibi gider senin masal’da”

-”gider tabi abi”..

****

oturduk biraz denize nazır.. abimiz, ben, 3 arkadaşı..

onlar bira içtiler bol bol.. bencileyin yutkundum, oruçluyum çünkü.. benimkisi başka oruç, bildiğiniz türden diğil.. yüce yaradanı yobazların elinden gurtarmak lazım, o yolun yolcusuyum.. bu da bi tür ‘’izm’’ işte, gözden uzak astronotlara yakın..

mecbur, laf lafı açtı oturdukça.. konu ansızın türk şiirine geldi..

serveti fünun.. fecri ati.. garip akımı.. Allah Allah?? niye bunları gonuşuyoz la şimdi durduk yerde?? behiç pek karikatürlerine yoğunlaşasım var oysa, şu an.. çok komik bi herif behiç pek.. çok şey katmış gülmece dünyasında, hepimize.. olgun bi herif oldukça daha bi anlıyon, behiç abi’mizi.. o’na eresim var iyice..

-”bak, gürsel abiniz de şairdir”

-”yok abi, estafurullah”

-”ben o’nun şiirlerinde zaman zaman süleyman nazif tadı, zaman zaman da emin bülent tadı alırım”..

-”aman abi, ne haddime”

belli etmedim tabi.. karizma çizdirilecek konu diğil.. kim la bu herifler??

-”ama asıl, gürsel, garip akımına daha yakındır”

-”şey abi”

-”orhan seyfi orhon gibi yalnız yaşar abiniz hayatını misal”

-”yani, öyle diğil abi, yapma”

-”kazancılar yokuşu der, liman parkı der, bakmayın, aslında ahmet muhip dranas’ın giresun şubesi gibidir”

-”estafurullah abi, valla bilerek bişi yaptığım yok”..

-”biraz da ikinci yeni etkisi sezinlerim gürsel abinizde, edip cansever ruhu var mesela içinde”

-”etme abi”..

şair mair diğilim yahu ben.. hiçbi akıma da bağlı diğilim.. aksine, hiçbi akıma da inanmıyom.. hepsi palavra..

yaz şiirini.. öl.. başka bişi yapma..

şairlik kısaca budur..

fitratında var..

****

elimde dergilerim, iftara yakın müsaade istedim, abimiz ve 3 arkadaşından;

-‘’izninizle ben kalkayım, ramazan pidesi alıp annemlere geçecem.. hem birazdan almanya’nın maçı da var’’..

beraber kalktık maalesef..

-‘’ehh gürselcim, almanya’nın maçını izlememek olmaz’’

-‘’abi valla nedendir bilmiyom, bizim mahallenin bütün erkekleri koyu almanya’lıdır.. tahminim, münih’te bile bu gadar ateşli alman taraftarı yoktur’’

-‘’ben kumyalı çocuğuyum gürselcim.. biz, genelde hollanda’lıyızdır’’

-‘’abi bizim sokakbaşı tayfası brezilya’yı sevmez mesela.. hollanda’yla derdimiz pek yoktur’’

-‘’bakın çocuklar, gürsel abiniz de eski golcüdür’’

-‘’yok abi, nerden çıktı şimdi’’

-‘’yok yok, italyan golcü paolo rossi gibiydin aynı belediye plajı’ndaki maçlarda’’

-‘’aman abi, ceza sahası civarında beleş beleş geziniyodum.. top dönüp dolaşıp ayaama geliyodu.. ben de napim, bırakıyodum köşeye’’

-‘’hayır yahu.. bi gün, rakip takımdaki herkesi ikişer defa çalımladın.. sonra hepsini toplu halde bi daha çalımladın.. en son galeciyi de geçtin.. topu poponla kaleye soktun.. öyle sıkı bi golcüydün işte’’

-‘’Allah Allah?? denk gelmiştir abi’’

-‘’yok yok.. rakip takımdakiler seni büyük bi hırsla kovalayıp, karga tulumba denize attıydı golden sonra’’

-‘’Allah Allah yahu’’??

****

sahil yoluna ulaştık hepbir, abimiz, ben, 3 arkadaşı..

aklıma düştü, diyecektim de, zor duttum gendimi;

-‘’yahu gençken, şu sahili boydan boya koşardık, şimdi iki adımda soluğum kesildi’’..

der miyim, demem tabi..

-‘’bakın, gürsel abiniz de eski atlettir ‘’ dedirtir miyim?

sadece, karşı kaldırıma geçmek üzere ellerini sıktım bir bir;

-‘’hadi hayırlı iftarlar hepinize.. maçtan sonra masal’da olacam.. gelirseniz sevinirim, şarkı-türkü bişiler dinleriz.. ben ramazan’da içmiyom, ama sizlere ikram edebilirim’’

-‘’geliriz geliriz.. saat 11 gibi geliriz.. bakın, gürsel abiniz eski türkücüdür’’ diyince abimiz koşar adım uzaklaştım oradan..

****

üstgeçitten el sallarken abimize ve 3 arkadaşına, limana sahil güvenlik hücumbotu giriyodu, tesadüf..

abimiz;

-‘’bakın gürsel abiniz de eski denizaltı kaptanlarındandır’’ der gibi, eliyle koluyla bişiler anlatmaya başlayınca yanındakilere, arkama bile bakmadan girdim, annemlerin apartmanına..

gözden uzak dilden ırak, ben seni sevmişem, haberin var mı??