giresun dolmuşlarının en belirgin özelliği, araçtan hiç kimsenin inmemesidir.. bu akşam da öyle oldu, bindiğim yerden indiğim yere kadar (ki anneme geldim, yaklaşık 15 dk.lık yoldur, şehrime göre uzun sayılır) hep aynı 20 kişiydik.. ben inerken herkesler de indi, şaştım kaldım..

bi keresinde de yine aynı güzergah boyu, dakkalarca tek yolcu bendim.. asansörde 2 kişi kalıp, ne yapacağını, elini-golunu ne yana goyacağını bilemezler misali, büyük bi gerginlik içinde, kendimi zor attımdı kapıya..

***

mevzumuz bu diğil tabi ki..

Allah’tan bi velet yer verdi de oturabildim.. hep kedileri izledim camdan, mahalle mahalle.. her yerde varlardı.. ne az ne çoklardı.. ulu yaradan her semte kararınca serpiştirmiş, kasap önlerinde, market-fırın-bakkal-manav kapılarında, balıkçı tezgahı yanlarında bekleşip duruyorlardı..

kedi olmak ne gadar enteresan bişi yahu diye düşünüp, için için gülerken akıl ettim.. bunca kedi, ki hepsi bi biçimde şu kıç kadar şehirde akrabadır, birbirinden habersiz-bilgisiz olamaz, bunlar mutlaka iletişim halindedir duygusuyla gönendim.. ve bundan emin de oldum.. ne güzel bişey..

nasıl mı eminim? şöyle;

canım Ali Güneygül abim anlatmıştı.. kendisinin hem giresun’da hem marmaris’te evi vardır.. arada bi burada, çoğunca orada yaşar.. marmaris’teki komşuları bigün demiş ki ali abi’ye; “yahu ali bey, biz senin geleceğini kedilerden anlıyoruz.. bi hareketlenme, bi koşuşturma, bi toplulaşma oluyo kedilerde, ertesi sabah sen valizinle geliyon”!!!!!!

kedilik müessesesi budur, marmaris’teki kedi, giresun’daki adamın otobüse bindiğini hisseder..

***

asıl mevzu bu da diğildi.. sıvı sabun / katı sabun gerçeğini yazacağım..

salt bizim evde olduğunu sanıp, kızlarıma laf ediyordum, fakat epeyce bi zamandır her gittiğim evde görmekteyim ki, lavabolardaki sabun kaplarında su birikiyo ve sabunlarımız kendi kendine eriyip gidiyo.. bu sorun her evde var.. annemlerde de var..

milletin sabun kaplarında biriken suları boşaltmaktan bıktım usandım kardeşlerim, keban barajı kadar olmuştur döktüğüm su……

bu israfa memleket ekonomisi nasıl dayansın? eh ondan sonra vay efendim dolar neden arttı, aman efendim emekliye neden zam yok, yaşam neden pahalı, ülkemiz neden felç oldu!

herşeyin başı sabun! bi an evvel ulusçak sıvı sabun tüketimine geçmek zorundayız..

kamuoyuna saygıyla arz ederim..

prof dr gürsel ekmekÇi

Hacı Şakir Sabun Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı