sokak hayvanlarının “uyutulma” yalanı

PAZAR’LIK

bi hafta evvel bugün, tüm yurt ile eşzamanlı bi eylem yapıldı şehrimizde.. sokak hayvanlarının “uyutulma” yalanı altında öldürülmesini arzulayan zihniyet protesto edildi..

canım kardeşim aslı, güzel kızım hande arayıp, ayrı ayrı davet ettiler, icabet eyledim seve seve..

tanık olduğum en kalabalık hayvansever birlikteliğiydi, mutlu oldum tabi..

bilgi yurdu, hayattaki en büyük sevincim, gururum.. bu apayrı bi duygu.. ama her adımımı da derneğimizle bağdaştırmak eksiklik olur.. bana haksızlık olur hem.. şu şehrin kendi kendini yazar ilan etmemiş tek kalem erbabıyım la! en bilindik, en tanındık giresunluyum la!

(ne ego di mi?

yanıt vereyim; halt etmiş bunu diyen bilmemneremin kenarı, bana “yalan söylüyor” desin, diyebiliyo ise, alnını karışlarım)

ve……

daha düne değin evimizde, dört kedicik ve 1 köpecikle yaşayan bi aile babası olarak orada bulunduğumu hissettim..

***

giresun’da bu işlere ömrünü vermiş, kıymetli dostum ali rıza yıldız, bi konuşma yaptı haliyle..

özeti şuydu gonuşuğunun;

-bizim bakkala borcumuz olmaz, markete olmaz.. bizim manava borcumuz olmaz, kasapa borcumuz olmaz.. bizim sadece veterinere ve pet shopa borcumuz olur..

hayvan sevgisini bu denli güzel özetleyen bi metne denk gelmemiştim hiç.. çok hüzünlendim..

kedi mamalarına yapılan fahiş zamlara, “günah yahu” dediğimi anımsadım, başıma geldikçe..

fahiş dedim di mi? öyleyse lafın tamamını da diyim; bu canlara ait herhangi bi ürüne diğil zam yapmak, bu sektörden para kazanmak bile direkt fahişeliktir zaten..

sözüm, gariban pet shop esnafına diğil..

***

o eylem esnasında denk geldi, ağaç gölgesine aynı anda sığınmış bulunduk, emniyetteki bikaç komiser ahbabımla..

biri, diğerine dedi ki;

-bak, şu gürsel başkanım add’yi yönetirken, belki 100 defa sokakta eylem yaptı, bikez olsun bize itiraz etmedi, asla zorluk çıkarmadı, hepsinde elimizi sıktı, bize teşekkür etti..

-tabi ya, aynen odur, ben devletime bağlı bi insanım, kimse bana devletimin aleyhine bi iş yaptıramaz ki.. ben sadece rte’nin vatanımı taşımak istediği yere karşı durdum.. ne var ki bunda? siz öyle diğil misiniz sanki?

-(burada, verdikleri o delikanlı yanıt bende kalsın)

-beni, asker düşmanı olmayı solculuk sanan, polisle çatışmayı devrimcilik sanan şerefsizlerle karıştırmasın kimse!

-(buradaki, o asil yanıt da bende kalsın)

***

aziz kardeşlerim,

hayvanlarla başladım, onlarla bitirmek isterim..

giresunca’daki en içten temenni sözlerinden biri; it yemesin dıbıç götüün, cümlesidir..

genelde minik veletlere söylenir.. dıbıç popo nasıl olur, valla biliyum da tarif etmesi zordur..

giresunca, dünyadaki tercüme edilmesi pek güç fakat ne dedüü az çok hissedilebilen yegane dildir..

cümleten sağlıklı pazarlar dilerim.. önce Allah’a sonra Türk hekimlerine emanet olunuz..

prof dr gürsel ötker