PAZAR’LIK
sarışın futbolcu, ülkemizde pek yoktu eskiden..
fenerbahçe kalecisi adil,
Beşiktaş solbeki süleyman,
galatasaraylı cüneyt tanman..
böyle, toplam 10 kişi sayamayız..
***
sarı saçlı topçu, anca dünya kupası veya avrupa ligleri maçlarında karşımıza çıkabilen bişeydi.. almanlar, hollandalılar, ingilizler falan..
fantastiklerdi..
çocuk gözlerimizde artizzlerdi..
gıpta nedenlerimizdi..
bundan olsa gerektir..
kazara giresun deplasmanına düşmüş sarışın oyuncu, top her ayağına değdiğinde giresunspor taraftarınca “la sarııı!!!” bağırtısını işitir, belli bi zaman sonra bu dalga geçmelere dayanamaz ve maçtan tamamen kopardı..
gençliğim boyunca, çArşı ile pekçok stadyum gördü bu gözlerim.. giresun Atatürk stadından başka hiçbi yerde sarışın futbolcu ile uğraşıldığını bilmem..
***
benim şehrimin Allah’ı vardı yine de..
bu anlamda da bi batı kentiydi giresun..
galeci fevzi, sağbek faruk, stoper güngör, orta alandan doğan gibi her dönem en az 1 sarı gafalı oyuncumuz olurdu sahada..
düşünün hele bi, acep;
altay’da, göztepe’de,
eskişehir’de, bursa’da,
ordu’da, trabzon’da,
malatya’da, kayseri’de,
diyarbakır’da, adana’da……
var mıydı hiç sarışın futbolcu, bizde misliyle mevcutken?
***
kendi takımındayken gayet olağan bulunan sarışın erkek, rakipteyken alay konusuydu yani..
azıcık ince düşünen, giresun insanındaki ileriliği, buradan hareketle diğer illeri küçük görme boyutunu saptayabilir..
şöyle midir;
-la sen kimsin de sarısın? hadi bizim doğan sarı, saa noluyu?
***
saç kazıtmanın da pek revaçta olmadığı zamanlardı.. dazlak kafalı futbolcu deseniz, hiç yoktu, hiç..
ama Allah’ın hikmeti işte, tek tük de olsa saçı dökülmüş, tepesi açılmış abilerimize rastlanırdı sahalarda..
bu herifler de giresun seyircisinin dilinden asla kurtulamaz, topla her haşır neşir olduklarında, makineli tüfek gibi “kel, kel, kel, kel, kel” sataşmasına maruz kalırlardı..
bi tribünolog olarak, bu gülmece biçimini de salt giresun’da gördüm dersem, inanırsınız daa!
***
kel topçulara tam da kıyılamazdı ama..
kellik, sarışınlığa oranla pekbi gariban kaldığından olabilir mi sizce de?
sözüngelimi, giresun tribünlerinin yıllarca delirttiği tokatspor takım kaptanı kel ömer’i, futbol yaşamı sonrası uğradığı giresun’da, gazi caddesi esnaflarının bağrına bastığını kaç kişi bilir?
***
giresun’da 3 ünlü ruh hekimi olduğu bilinir;
sevgili dostum ismail çetin, sn metin ülgen ve gürsel ekmekçi!!
biz üçümüz, bu sırrı çözemeyiz..
***
Türkiye’mizde miydi, başka ülkede mi, gözlüklü futbolcu var idi bi tane?
bu da esrarengiz bi vaka olarak benliğimde durur; yahu o gadar da büyük topçu diğildi o herif, ne işi vardı gözlüğüyle sahada?
hadi pele olursun da gözlüğünü dert etmezdik..
***
babalar gününde, bikaç yıl evvel tanburacı ağabeyimin sporpanel sitesine yazdığım pele başlıklı makaleyi anımsadım..
her evin bi pele’si vardır, bizim evinki öleli 30 sene oldu, peleler gününüz kutlu olsun, yazmıştım..
şimdi 35 yıla çıktı..
çaldığında telefonumda babam yazması için canımı verirdim, bilesiniz..
sayfamızın tüm babalarını kutluyorum..
***
aziz ve muhterem kardeşlerim,
cümleten sağlıklı pazarlar dilerim.. önce Allah’a sonra Türk hekimlerine emanet olunuz..
prof dr gürsel ötker