Rize’yi ziyaret eden cumhurbaşkanlarından ilki, aynı zamanda ilk cumhurbaşkanımız da olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı sıfatıyla Gazi Mustafa Kemal Paşa, yurt gezilerine başlar.
Ziyaret programına aldığı iller arasında Rize, Trabzon ve Giresun da vardır.
Bu illeri ziyaret amacıyla Hamidiye kruvazörü ile seyahate çıkan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, 18 Eylül 1924’de Rize’ye uğrar.
Mülki ve askeri heyetin yanı sıra vatandaşların coşkulu tezahüratları ile karşılanır.
Bu arada bir fırsatını bulan Rize ve Atina (Pazar) müftüleri, medreselerin yeniden açılması için Paşa’ya dilekçe uzatır. Dilekçede yazılanları okuyan Gazi Hazretleri, öfkeli bir ses tonuyla onlara şöyle hitap eder:
-“Tevhid-i tedrisat mı istemiyorsunuz? Bu millet mektep yapmayacak mı? Şimdiye kadar geri kalmamızda en büyük etkenin ne olduğunu bilmiyor musunuz? Hayır medreseler açılmayacak!” (20 Eylül 1924, Cumhuriyet, no:124)
Ancak Rize’de kendisine iletilen bir başka olay O’nun bu öfkesini yatıştırır.
Neydi, Paşa Hazretlerinin öfkesini sevince dönüştüren olay?
Bir biriyle taban tabana zıt bu iki olayın etkisiyle Giresun’a hareket etmek üzere Hamidiye Kruvazörüne geri dönen Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, hemen Başbakan İsmet Paşa’ya şifreli bir telgraf çekerek, şunları söyler:
-“…Buna karşılık, Rize’deki liseyi canlandırmak elzemdir. Mektep binası ve eğitim aletleri yoktur. Hocaları çok olan bu muhitte ilim irfan teşkilatımızın süratle faaliyete başlaması pek lüzumludur.
Burada Osman Ağa’nın oğlu İsmail Bey, 20 bin liralık (Yazıyla “YİRMİ BİN LİRALIK” (ki, o zamanın parasıyla koca bir servet.) bir mektep binası yapmak üzere imiş. Bunu taltif ederek (ödüllendirerek), işin hızlandırılması ve hemen eğitim aletleri göndermek ve fazla alaka göstermek suretiyle, halkın taassuba karşı gösterdiği fiili tezahüre karşılık vermek icap eder.” (Cumhurbaşkanlığı Arşivi, A:4, F:2-394, 2-395)
Atatürk’ün burada bahsini ettiği Osman Ağa’nın kim olduğunu açıklamama bilmem gerek var mı? Ama ben yine de bilmeyenler için hatırlatayım: Balkan, Kafkas ve Kurtuluş Savaşı Gazisi, Atatürk’ün Muhafız Birliği Komutanı ve 47.Giresun Gönüllü Alayı Komutanı Milis Piyade Yarbay Topal Osman Ağa!
Okul için 20 bin lira bağışta bulunan İsmail Bey’e gelince…
İstanbul’daki İdadi (Lise) öğrenimini yarıda bırakarak, henüz 18 yaşında iken milli mücadeleye katılmak için babası Osman Ağa’nın yanına koşan Feridunzade İsmail Bey’dir.
Bu olaya, 11 Kasım 2010 tarihli Hürriyet gazetesi’nde, “Mustafa Kemal Atatürk, ‘Türkiye, İran Olmayacak” başlıklı yazısıyla tarihçi Soner Yalçın da değinmiştir.
Düşünebiliyor musunuz?
Baba Osman Ağa, Kurtuluş Savaşı’na gönüllü olarak silahıyla katılırken, oğlu İsmail de bir başka kurtuluş savaşına gönüllü olarak maddi varlığıyla katkıda bulunuyor.
İsmail Bey’in torunu Doç.Dr. İsmail Cem Feridunoğlu da bugün, Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı olarak Türk eğitimine hizmet ediyor.
Gelelim diğer cumhurbaşkanının Rize ziyaretine.
Evet, tahmin ettiğiniz üzere bu cumhurbaşkanı da Recep Tayyip Erdoğan.
Üstelik Rizeli.
Sayın Cumhurbaşkanı 27 Temmuz 2024 tarihinde memleketi Rize’ye gidiyor.
Gidiş sebebi, para etmediği için çaylarını ateşe veren çay üreticilerinin sorunlarını çözüp gönüllerini mi almak?
Hayır!
Peki, ne?
1087 camisiyle cami zengini olan Rize’ye devasa bir cami sözü!
İşte iki cumhurbaşkanı!
İşte iki Rize ziyareti!
Ve işte iki zıt düşünce!
Valla ben yorum yapacak sözcük bulamıyorum!
Ya siz?..
Not:
Bu satırların yazarı, diniyle ve camiyle barışık olmakla beraber, Atatürk’ün; “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözünü kendine rehber edinen bir Türk vatandaşıdır! (S.Ç.)