OSMAN AĞA’NIN SİLAH ARKADAŞI GİRESUNLU DEDESİYLE İLGİLİ BİLGİ RİCA EDİYOR
1960 ve 70’li yıllara damgasını vuran Pop ve Türk Halk Müziği Sanatçısı Zaliha Özgen’i tüm Türkiye, “ZALİHA” adıyla ve “Dağlar Kızı Reyhan” adlı Azeri bir türküyle tanımıştı.
Sanatçılığının yanı sıra hayırsever bir insan da olan Zaliha, sanat hayatını bıraktıktan sonra Bodrum’a yerleşerek tüm mal varlığını ÇŞDD’ye bağışlamış, ayrıca kendini doğaya ve hayvanlara adamıştır.
Hayranları arasında olduğum Zaliha hanımla, daha önceki bir paylaşımımın altına yaptığı bir yorum vesilesiyle tanışarak face arkadaşı olduk.
O yorumunda, anne tarafından Giresunlu olduğunu söylemişti.
Ben de, Bulancak doğumlu (1955) olan rahmetli eşime, adının Reyhan (Türk) olmasından dolayı, meşhur ettiği “Dağlar kızı Reyhan” türküsünden esinlenerek aile arasında “Dağlar kızı Reyhan” diye hitap edildiğini ifade etmiştim.
Sevgili Zaliha hanım, annesinin babasının Osman Ağa’nın silah arkadaşı olduğundan bahisle, son paylaşımlarımdan birinin altına aynen şu mesajı atmış:
“Giresun un eski halkından yaşayan varsa, benim annemin babası da Giresun dan Kaşıkçıoğlu Osman Çavuş. Osman ağanın arkadaşı ve birlikte savaşa katıldığı için çavuş lakabı verilmiş. Annemin annesi de Emine, 1918yılı Pontus eşkiyalarından köyünü boşaltıp göller bölgesine kaçmışlar ve 1919 yılı mayısa kadar batıya yürüyüşler, Köyün çoğu yolda hayatlatını donarak ve zatürree ve sıtmadan ölmüşler. Çocuklar kalmış sadece ve Samsun yaylasında çocukları yayla evlerinden ayrı ayrı yanlarına almışlar. Annemi alanlar 19mayıs1919 da Samsun limanından Akdeniz vapuru ile İstanbul’a getirmişler. Belki bu isimleri hatırlayan eski Giresunlu vardır demek istedim, Kızların isimleri, Fadime (annem) Hatice ve Ayşe, o zaman 10 yaş8 yaş 6.”
Osman Ağa hakkında kitap kaleme almış olanlardan biri de benim. Lakin bu konuda maalesef bir bilgim yok.
Ayhan Yüksel, Ümit Doğan, Prof.Dr.Sezai Balcı, Ahmet Gürsoy, H.Gazi Menteşeoğlu, Murat Bıyık başta olmak üzere Osman Ağa konusuna kafa yormuş, tez hazırlamış, makale yazmış, kitap kaleme almış sevgili dostlarım!
Buyurun söz sizin!
***
ZALİHA ÖZGEN KİMDİR?
(Gazeteci Dilek Alp’in, 25 Ağustos 2021 tarihli “Birikiyorum.net” sitesinde Zaliha Özgen ile yaptığı söyleşiden özetlenmiştir. S.Ç.)
“Cumhuriyet bilincinde, Mustafa Kemal Atatürk izinde hayatına yön vermiş aydın bir Türk kadını olan Saliha Özgen (sahne adıyla Zaliha), 29 Mayıs 1942 yılında İstanbul Feriköy, Şişli’de dünyaya geldi. Müzikle 8 yaşında mandolin çalarak tanıştı. Bir yandan müzik eğitimine devam ederken, diğer yandan Nişantaşı Kız Lisesi’ne gitti. Lisenin voleybol takımında oynayan, Saliha Özgen, ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Spor Kulübü’ne transfer oldu. Eskrim, atletizm ve voleybol sporları ile profesyonel olarak uğraştı.
Türkiye Genç Kızlar Jimnastik Kulübü’nün kuruluşunda da yer aldıktan sonra, Kızılay Ebe Hemşire Okulu’ndan 1962 yılında mezun oldu. Hemen ardından Kasımpaşa Deniz Hastanesi’nde hemşire olarak göreve başladı. Deniz hastanesinde ebe hemşirelik görevin yanında, yoğun bakım ünitesinin kuruluşunun başında da görev almış.
(…)
Sıkıntılı geçen yılların sonunda ayda 500 TL kazandığı hemşirelik işinin yanında ses sanatçısı olarak gecede 150 TL kazanç onu sonunda seçim yapmaya zorladı. Ve o günlerdeki seçim kararının nedenlerini dile getirdi:
‘Yokluk içinde geçen bir yaşamdan sonra gecede 150 lira almak benim için çok önemliydi, nefes almaya ihtiyacım vardı, şarkı söylemeyi de çok seviyordum. Hocam ihmal edilmeyecek, değerlendirilmesi gereken 3,5 oktavlık özel bir sesim olduğunu söylemişti. 1967 yılında Azeri türküsü “Dağlar Kızı Reyhan’ı” Türkçe ’ye uyarlayıp ilk kez söylediğimde kararımın ne kadar doğru olduğunu kabul ettim’
İş hayatında keskin bir karar vererek Kasımpaşa Deniz Hastanesindeki görevinden ayrıldıktan hemen sonra Barış Manço, Cem Karaca ve Timur Selçuk ile birlikte birçok ünlüyü Türk müzik hayatına kazandıran Enver Halatçı’dan ders alarak ilk kez Suadiye’de Reşat Gazinosu’nda sahneye çıktı. Bu tecrübe artık onun dünyanın her ülkesinde tanınan ve ülkemizi onurla her coğrafyada temsil eden uluslararası sanat elçimiz haline dönüştürecek dev bir adım oldu.
Ankara Palas otelinde sahne alarak, o dönem Ankara’sının diplomatik muhitini buraya çekmeği başarmıştır.
Kültür Bakanlığı aracılığıyla 20 yılda 70’in üzerinde farklı ülkede seri konserler verdi. Özellikle Paris, Londra, Türkmen ve Özbek Türklere, Azerbeycan, Gürcistan ve Rusya’da verdiği dev konserlerde, ülkemizin aydınlık, modern yüzünü ve kültürel değerlerini bir diplomat ağırlığı ve şıklığı ile tanıttı.
Ürdün Kralı Hüseyin, İstanbul’da ki ziyaretinde, Dışişleri Bakanlığı isteği ile Zaliha’yı dinlemiş, akabinde sanatçıyı konser vermek üzere Ürdün’e davet etmişti. Kral, Türkiye’de kaldığı resmi konuta Zaliha’yı davet edip kendi eliyle çay ikram ettikten sonra hediyelerini sunmuş ve sanatçıyı Ürdün’e tekrar davet etmiştir. Kral Hüseyin’in Zaliha’ya hediye ettiği değerli broş, o dönem gazetelerinin manşetlerinden uzun süre inmemişti. Bir kralın elinden çay içmek ve sohbet etmek sanatçıya unutamadığı bir gurur bıraktı. Ancak savaş olması nedeniyle Ürdün’e gidemedi.
On iki dilde şarkı söyleyen ve 30 plak yapmış olan Zaliha, mola vermeden tüm devlet yetkililerinden resmi konser davetleri almıştır. Kültür ve Dışişleri Bakanlığımızın görevlendirmeleri ile Türk Diplomatik tarihinde ‘Sanat Elçisi’ benzetmesini gerçek manada hak eden bir sanatçımız olmuştur. 1968 yılında Türkiye’de “Yılın Sanatçısı” seçilerek bu değeri tam yerinde onurlandırmıştır. 1969 – 70 yıllarında da Yılın Sanatçısı seçilerek, ‘Diplomatik Sanatçı’ unvanlı görevine resmi olarak başlamıştır.
Artık yılın uzun dönemlerini yurt dışında geçirmek zorunda kalıyordu.
• 1968 yılbaşında Fransa’da Paris TV. ’de 15 dakika Türkiye temsilcisi olarak şarkı söylemiştir.
• İngiltere de, Londra’ nın büyük bir gazinosunda yılbaşı programının ardından 40 gün Londra’ da solist olarak sahneye çıktı.
• 1971 yılında Dışişleri Bakanlığı’nın görevi ile sırayla Romanya, Bulgaristan, Yugoslavya, Avusturya ve Sovyetler Birliği’nde sahne aldı.
• 1977 de, Belçika Brüksel’de, Nato’da, İsveç’te, Stockholm TV. de tamamı 99 solo konser vererek bu alanda rekora ulaşmıştır.
Yurt içi ve yurt dışında başta iş ve siyaset dünyası olmak üzere çok sayıda çevrenin ilgi odağı haline gelen Zaliha, 1969 yılında İzmir Fuarı’ndaki gazinoda verdiği konserin ardından Fiat temsilcisi İtalyan işadamlarının davetinde başından geçenleri şöyle anlattı:
‘İtalyan işadamları söylediğim İtalyanca ve Fransızca şarkılara hayran kalmışlardı. Beni davet ettikleri teşekkür yemeğinde Türkiye’de iki ay sonra üretime geçilecek otomobilin adının ne olabileceğini ve benim fikrimi sordular. Ben de mizah olsun diye dileklerine ulaşmalarından dolayı ‘Murat’ dedim. O an bu isim çok hoşlarına gitti, otomobilin adının Murat (Fiat’ın 124’ü de ekleyerek) olmasına karar verdiklerini söylediler. Ben çok ciddiye almamıştım, gülüştük ve ayrıldık. Bir ay sonra gazete ilanlarında otomobilin adının Murat 124 olduğunu duyunca inanın şok oldum. O gece ürettikleri otomobile Murat adını koydular ama bana hediye edeceklerini söyledikleri Murat marka otomobil bir türlü gelmedi.’
Türkiye’yi tanıtan barış elçisi görevi ile Diplomatik Sanatçı unvanını kazanan Zaliha, aldığı ani bir kararla mesleğini en üst seviyede bırakarak, 1986 yılında İstanbul’dan Bodrum’a göç ederek buraya yerleşti
Bitmedi
• 1990 yılında 20 m.lik bir gulet tekne alarak Bodrum’ un ilk, kadın donatan ve yat kaptanı olmuştur.
• 1990 ile 1998 yılı arasında Avrupa’nın en ünlü iş adamlarını kıyılarımızda gezdirmiştir.
• 1998 yılında Bodrum Bitez’de apart otel turizmi hizmetini başarıyla 10 yıl sürdürmüştür.
• Halen müzik ve şan dersi vererek müzik eğitim hizmetlerine devam etmektedir.
• Bodrum yarımadasında ki tüm köy okulları Zaliha’yı çok yakın olarak tanırlar. İmkânı dâhilinde, köylerde ortaokulu bitiren, okumak isteyen kız çocuklarına okuma imkânı vermeye devam ediyor.
45 lik Albümlerinden bazıları:
• Sitem / Gül Dikensiz Olur Mu (Aras-1969)
• Siyah Gözler / Romen Kızı (Aras-1969)
• Reyhan / Bağımda Üzüm Kaldı (Aras-1970)
• Hayat Masal / Sensiz Serhoş (Aras-1970)
• Söyle Söyle / Gelmem Oyuna (Aras-1970)
• Çayda Çıra Yanıyor / Yarim İstanbulu Mesken Mi Tutun (Hisar-1972)
• Benimsin Bu Gece / Şu Garibi Sevenler Anlar (Coşkun-1973)
• Beklenmeyen Misafir / Yalancı (Evren-1977)
• Reyhan / Geçmiş Zaman (EMI-1978)
Duruş !
Hayatı boyunca yaptığı her işle fark yaratan Zaliha Özgen, yaptığı her işte kalite ve seviyeyi yükselterek çağdaş bir bakış açısı ile modern Atatürk’ün kızı çizgisini tüm Dünyaya göstermiş, insan sevgisi ve yaydığı saygınlığı ile Türk kadını duruşunu hiç bozmamıştır.
“Sanatçı toplumun önderi olmalı” düsturu ile hareket ederken, hayatının tüm maddi kazancını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne, öğrencilerin eğitim bursları için bağışlarken, onun dokunduğu her öğrencinin Türkiye’nin geleceğinde, bu topraklara layık birer genç olarak yetişeceğini garantilemiştir.
Her yönüyle örnek bir insan olmuştur. Hemşirelik mesleğinde yarattığı farklı bakış açısı, sahnelerde devam etmiş sonrasında sapmadan yolunda devam etmiştir.”
S.Ç.