Giresun Sanat

Haftanın Kitapları

Haftanın Kitapları
78 kez
06 Haziran 2021 - 9:13

Özkan Saçkan’dan Haftanın Kitapları…

Özkan SAÇKAN

İstanbul’un vebadan kavrulduğu zamanlar

Necva G. Esen’den Karanlık Zamanlar – Vebanın Gölgesindeki İstanbul. Tekinsiz bir malikânede yaşamakta olan tuhaf bir hekim, İstanbul’un korkutucu sokaklarında kol gezen hastalıkla mücadele etmektedir. Hekimin on bir yaşındaki kızı Dilara, annesinin doğum sırasında ölmesi nedeniyle hem babası hem de hiç sevgi görmediği halası tarafından sürekli dışlanmaktadır. Annesi hakkında konuşmak Dilara ve malikânedekiler için âdeta bir tabudur. Küçük kızın tek dostu, biricik kedisi Aristo’dur. Babasının katı kurallarına daima uyum gösteren Dilara’nın bir kez olsun aklının köşesinden bu kurallara karşı koymak geçmemiştir. Fakat bir gün annesiyle ilgili sır perdesi hiç ummadığı bir şekilde aralanır. Dilara bunun üzerine tüm kuralları unutup gerçeğin peşine düşer. Artık geri dönüş yoktur… (Altın Kitaplar)

Hegel’in genel spekülatif felsefesi

Martin Heidegger’den Hegel’in Tinin Fenomenolojisi. Yazarın 1930/31 akademik yılı güz döneminde Freiburg Üniversitesi’nde verdiği Hegel’in Tinin Fenomenolojisi dersi, Hegel’in ölümünün 100’üncü yıl dönümüne denk gelmişti. Bu çeviri ise Hegel’in doğumunun 250’nci yıl dönümü vesilesiyle yayınlanıyor. Yazarın burada uyguladığı yorumlama yöntemi sayesinde, Hegel’in genel olarak spekülatif felsefesi, özel olarak kitabındaki diyalektik yöntemi berrak biçimde ortaya konulmuştur. (Alfa Yayıncılık)

Hem lezzetli beslen, hem de bolca kilo ver

Hürriyet Turnalı’dan Mutfaktaki Mucize. Kitapta okuyacağınız bu iki hikâyenin kahramanı olan iki kadın; yaşadıkları sarsıcı deneyimler sonucunda kendi bedenleriyle yüzleşerek hayatlarının dizginlerini ellerine alıp, en olmaz denilecek noktalarda mucize bir başarıya erişip kendilerine ikinci bir şans verdiler. Çokça motivasyonla birlikte sağlık yaşam önerileri, metabolizmanı hızlandırarak kalıcı bir şekilde kilo kaybetmene yardımcı olacak diyet listeleri, kilo kaybederken vücudunu güçlendirip şekillendirecek egzersiz önerileri, bağışıklığını güçlendirecek beslenme önerileri ve hem sofrana hem ruhuna renk katacak onlarca lezzetli tarife ulaşabileceğin harika bir kaynak artık seninle. Mutlu olmak artık senin ellerinde, sen yeter ki iste. (Az Kitap)

Yakın tarihimizin en büyük eğitim atılımı

MUustafa Gazalcı’dan 21 Köy Enstitüsü – Çınarlar Anlatıyor. Türkiye’de eğitim niteliksiz, fırsat ve olanak eşitliğinin uzağında sürdürülürken, yoksunluklarla boğuşan köy çocuklarını birer eğitim meşalesine dönüştüren Köy Enstitüleri, yakın tarihimizin en büyük eğitim atılımı olarak her geçen gün daha da parıldıyor. Köy Enstitüleri üzerine uzun yıllardır araştırmalarını sürdüren eğitimci Mustafa Gazalcı, 81. yıldönümünde 21 Köy Enstitüsünün tarihçesini, sistemin can alıcı yanlarını, enstitülerden çıkan 81 çınarın anlattıklarıyla sonsuzluğa taşıyor. Çınarların tanıklığıyla Köy Enstitülerine yönelik karalamalar bir bir çürüyor, bu aydınlanmacı eğitim devrimini karartanların amaçları su yüzüne çıkıyor. (Bilgi Yayınevi)

Yabancı dil öğrenmenin ideal yaş aralığı var mıdır?

Prof. Dr. Cem Balçıkanlı’dan 50 Soruda Dil Öğrenme. Yazar dil öğrenme ve öğretme deneyimlerini kuramsal bilgilerle harmanlayarak merak edilen pek çok soruya yanıt veriyor. Dil öğrenme/öğretmeyi isteyen herkese olduğu kadar çocuğunun dil öğrenmesini arzulayan anne babalara da rehberlik edecek kitapta ele alınan kimi sorular şöyle: Çocuklar en fazla kaç dili aynı anda edinebilir? Bir yabancı dil öğrenildikten sonra yeni bir dil daha mı kolay öğrenilir? Yabancı dil öğrenmenin ideal yaş aralığı var mıdır? Günümüzde kullanılan en etkili dil öğretim yöntemi hangisidir? “Anlıyorum ama konuşamıyorum” söylemi doğru mudur? Yabancı dil öğrenirken Türkçe düşünmek ne demektir? (Bilim ve Gelecek)

Atatürk’ün hayatını pullarla anlatmak

Pullarla Atatürk: Hayatı ve Mücadelesi (1881-1938). Posta pulları bugün kimimiz için geçmişte kalmış silik bir anı, kimimiz için, “Bir zamanlar mektup yazardık” diye biraz da hüzünle hatırladığımız bir nostalji kimimiz için de çok değerli koleksiyon parçalarıdır… Tarihçiler ve devletler içinse pullar, kültürel ve toplumsal anlamları olan, değerli, tarihî belgelerdir. Bu küçük ama değerli basılı kâğıtlar, sadece mektupları yerine ulaştırmakla kalmazlar; aynı zamanda, dönemin siyasal, sosyal ve kültürel işaretlerini de üzerlerinde taşırlar. Bu kitap, pulların bu özelliğinden yararlanarak, Atatürk’ün hayatını bir de pullarla anlatma çalışmasıdır. Çalışmada Osmanlı dönemi (1863-1919), ara dönem (1920-1922) ve Cumhuriyet döneminde (1923- 2020) basılan yüzlerce posta pulundan yararlanıldı. (Can Yayınları)

Savaş mağduru asi çocuklar üzgündü

Onur Ataç’tan On İki Öfkeli Sanatçıyla Dadaizm. “Temiz fikirleriniz olsun istiyorsanız, onları gömlekleriniz kadar sık değiştirin.” -Francis Picabia. Hayal kırıklığı içinde on iki öfkeli sanatçı… On iki Dadaist! Yaşadıkları dünyaya, savaşa, topluma, yokluğa, sanata ve çaresizliğe tepkililer. Tanık oldukları hatta kendilerinin de katılmak zorunda kaldıkları dünya savaşlarının sadece mal ve can kaybına yol açmadığını, geride kalanlar üzerinde de büyük ekonomik ve ruhsal yıkımlara neden olduğunu görüp yaşayan on iki anarşist… Savaş mağduru bu asi çocuklar, yaşananlardan dolayı kırgındılar, üzgündüler. Yeteneklerini büyük bir öfkeyle sergilemek için bir araya gelmeye karar verdiler sonunda. (Genç Destek)

Aşka dair büyük bir hesaplaşma

Aslı Perker’den Ayrılığın İlk Günü. Hemen her kadının hayatına pranga gibi bir aşk girmiştir; biri, o bir adam, bir türlü çıkmaz hayatınızdan. Çıkaramazsınız. Size eziyet eder, sizi hırpalar, sevmez, aldatır, kandırır, bütün benliğinizi altüst eder, ama onu yine de gönderemezsiniz. Gözlerinden anlarsınız yalanlarını, susarsınız, sırf bitmesin diye. Ama bir gün gelir, emin olursunuz: Sizi sevmiyor, sizinle oynuyor. Başka kadınların yatağından çıkıp sizinkine giriyor. Onun sevmemesi bir yana, artık siz de sevmezsiniz kendinizi. Gitsin o zaman. Bırakın, gitsin. Çok sevmiş her kadın gibi bu kitabın başkahramanını da zor bir gün bekliyor. Tutkuyla bağlandığı, yıkıcı bir ilişkiden kendi isteğiyle, dün ayrıldı. Her ânı kalp ağrıları ve sert dalgalarla dolu, kazasız belasız atlatılması gereken yirmi dört saat var önünde. Nereden baksanız sıra dışı bir yirmi dört saat… İçsesinin rehberliğinde büyük bir macerayı göğüsleyecek; kalbinin derinliklerine, geçmişine, kadınlığına ve yalnızlık korkusuna doğru, tehlikeli bir yolculuk. Aşka dair büyük bir hesaplaşma. (Epsilon Yayınevi)

Karmaşık aile ilişkileri

Zeynep Göğüş’ten Yok Çünkü Telafisi. Brüksel bitpazarında bir tezgâhta, üzerinde saksı izi olan, cilasız, eski bir sehpa. Gazeteci Murat Bora’nın hayatı, satın aldığı bu mobilyanın Abülhamit’in yaptığı bir tıraş sehpası olduğunu öğrenmesiyle değişir. Vaktiyle Pera’da müzayedeye çıkmış bu kıymetli eser nasıl olup da Brüksel’e gelmiş, bitpazarına düşmüştür? Sehpanın hikâyesini araştırmaya başlayan Murat, kendini bir keşif serüveninin içinde bulur: Tarihin karanlığına gömülmüş karmaşık aile ilişkileri, polisiye bir vaka, bizzat kendi geçmişi ve sonunda tutkulu bir aşk! (Everest Yayınları)

Zekâ ve cesaret dolu bir macera

Doris Pilkington’ten Çit. Çocuk yaştaki Molly, Gracie ve Daisy, 1931 yılında Avustralya Hükümeti’nin asimilasyon politikası gereği beyazlara hizmetkâr olarak yetiştirilmek üzere bir merkeze götürülür. Bu yarı melez Aborijin teyze çocukları gördükleri karşısında dehşete kapılır: kurtlu yemekler, asma kilitler, parmaklıklı pencereler, sert ve soğuk yataklar… Ailelerinden koparılarak getirildikleri Moore Nehri Yerli Yerleşiminden, en küçüğü sekiz yaşında olan Molly, Gracie ve Daisy dokuz hafta süren bir yolculukla, ülkeyi kuzeyden güneye bölen iki bin kilometrelik çit boyunca yalınayak yürüyerek ailelerine kavuşurlar… “Zekâ ve cesaret dolu bir macera. Bu yolculuğa katılmak demek Avustralyalıların ruhundaki yaraları görmek demek.” Tony Stephens, Age. (Flamingo Yayınları)

Eğitim, beynin anlama gücünü yükseltme sanatıdır

Dr. Bilge Pirondini, Uzm. Eğitimci Sema Topçular, Uzm. Pedagog Funda Kocaarslan’dan Düşünme Yıldızları/ Holistik Eğitim Metodu. Eğitim, beynin idrak ve anlama gücünü yükseltme sanatıdır. Beyin dediğimiz cevher holografik bir yapıda işlediği için bizler de eğitimi bu yapıyla uyumlu holografik bir sistemle kurgulamak durumundayız. Kitap böyle bir sistem sunuyor ve kurduğu alt yapıyla çocuk beynini çocuk ruhuyla uyumlu bütünsel düşünmeye hazırlıyor. (Gar Yayınları)

Edebiyatımızın anı biriktiricisi

Salim Şengil’den Anılarda Kalan Portreler. Sabahattin Ali, Sadri Ertem gibi büyüklerine ilk öyküsünü beğendiren ve CHP’nin açtığı yarışmada birinciliği kazanan öyküsünün yine aynı parti tarafından “sosyalist” olarak görülüp Falih Rıfkı Atay ve Reşat Nuri Güntekin’in soruşturmasıyla “aklandığı” bir öykücü. Seçilmiş Hikâyeler Dergisi ve ardından Dost dergisiyle yayımcıya dönüşen bir öykücü. Edebiyatımızın pek çok isminin ilk yayımcısı, parasızlıktan kıvranan edebiyatçıların telif kapısı. İlhan Berk’ten Can Yücel’e, Mehmed Kemal’den Suphi Taşhan’a, Hasan Hüseyin Korkmazgil’den Yılmaz Güney’e, Memduh Şevket Esendal’dan Sait Faik’e edebiyatımızın anı biriktiricisi.

Anıların biriktiği Üç Nal, Karpiç, Şükran gibi lokantaların, Kürdün, Lefter’in meyhanelerinin, Piknik gibi edebiyat mekânlarının anlatıcısı. (h2o Kitap)

Sihir ve heyecan dolu bir macera

Pınar Göçer’den Göbeklitepe Perileri. Periler dünyasındaki güç savaşları devam ediyor! Bolivya’da yaşayan kötü kalpli Bulut Peri ve kızı Eva, yalnızca peri liderlerinin kullanabildiği beş yüz yıllık ömür tozunun peşindedir. Amaçlarına ulaşmak için büyüledikleri Gülizar Peri, farkında olmadan kendini Göbeklitepe’de bulur. Göbeklitepe Perilerinin Gülizar Peri’den bir isteği vardır: Diğer peri dostlarının ve anne-babasının yardımıyla Gülizar Peri’nin, beş yüz yıllık peri tozunu, Bulut Peri’den önce bulması gerekmektedir. Efsanelere konu olmuş Göbeklitepe, Nemrut Dağı, Balıklıgöl gibi pek çok önemli tarihi yapının etrafında şekillenen, sihir ve heyecan dolu bir macera… (İthaki Çocuk)

Yaşamı yeniden keşfetmeye koyulur

Paolo Cognetti’den Bıldırcın Karı-Dağ Günlükleri. Şehirdeki yaşam iyiden iyiye bunaltıcı gelince İtalyan Alpleri’ne kaçmaya karar veren yazar, on yıllık bir aranın ardından döndüğü dağ evi sayesinde yaşamı yeniden keşfetmeye koyulur. Hiçliğin ortasında edinilen dostlar, yabani yaşam, durmaksızın yağan kar ve yalnızlığın kesif sessizliği… Kitap, yazarın lirik anlatımıyla doğanın gücünü, sürekli sorgulayan bir aklın gerekliliğini ve insan ruhunun direncini kısacık bir kitapta anıtlaştırıyor. Tıpkı ona ismini veren kar türü gibi, yalnızca birkaç saat sürse de olanca gücüyle bastırıp mevsimi değiştirmeye yetiyor. (Kafka Kitap)

Fantastik edebiyatın en önemli yapıtı

Jan Potocki’den Zaragoza’da Bulunmuş El Yazması. Hayat hikâyesi romanlarla yarışabilecek, para basma makinesinin mucidi, Jan Potocki’nin 1815’teki intiharından önce tamamladığı tek romanı. Önce unutulmaya terk edilen, ancak yıllar sonra (1958’de) yeniden keşfedilen roman, o gün bugündür fantastik edebiyatın en önemli yapıtları arasında yer alıyor. Onurlu, soylu, sözüne sadık Alphonse von Worden’in yaşamından on dört günün anlatıldığı romanda; deyim yerindeyse kahramanını ölümcül bir labirentin içinde dolaştırıp duruyor yazar. Bunu yaparken, Kabalist öğretilerden Doğu metinlerine, şövalye anlatılarından ‘binbir gece masalları’na pek çok unsuru harmanlayarak erken modern bir romana imza atıyor. (Kırmızı Kedi Yayınevi)

Bir derleme ve araştırma kitabı

Müslüm Abacıoğlu’ndan Evliyalar, Enbiyalar ve Şanlıurfa. Yazarımız bu derleme ve araştırma kitabı ile; Şanlıurfa’da doğmuş, yaşamış, adı geçmiş Peygamberlerin kısaca hayatlarını ve İslâmiyet’in başlangıcından yakın zamana gelinceye kadar, muhtelif asırlarda ve değişik coğrafî bölgelerde, bilhassa bugünkü Anadolu topraklarında yaşayan ilim, irfân, ahlâk ve fazîlet sâhibi âlim ve velîler ile Harrân’da yetişen evliyânın büyüklerinden, âriflerin ileri gelenlerinden Hayât bin Kays bin Kahhâl bin Sultan El-Ensârî El-Harrânî Hazretlerini de anlatmaya çalışmıştır. Bu kitabı bölgesinde çıkarılmış diğer kitaplardan faklı kılan yazarın Şanlıurfa’da gazetecilik mesleğini yıllarca icra etmesi nedeni ile görsellerin kendi fotoğrafladığı doğal görüntüler olmasıdır. (Suçek Medya Yayınları)

Fikirlerini etkili iletmek isteyenler için

Alan Barker’den Etkili İletişim: Doğru Bağlantılar Kurmak, İkna Etmek ve Anlaşılmak için Stratejiler. 2017’de ABD’de yapılan bir anket, iletişim eksikliğinin işyerinde gerginliği artırmanın ve moral bozmanın yanı sıra, projelerin ertelenmesi ve satışların azalması gibi sonuçlara da yol açtığını ortaya çıkarmıştır. Zaman zaman iletmek istediğiniz mesaj anlaşılmıyormuş gibi mi hissediyorsunuz? Anlatmak istediklerinizi aktarırken önemli detaylar dikkatten kaçıyor mu? Gerginliklerin hiç gereksiz yere tırmandığı oldu mu? Peki ya birkaç basit beceri iş hayatınızı kökten değiştirebilseydi? “Fikirlerini daha etkili bir şekilde iletmek isteyenler için önemli bir rehber.” – Midwest Book Review. (Nova Kitap)

Topraklanma mucizesi

Clinton Ober’den Topraklanma – Doğadan Gelen Şifa. Giderek yaygınlaşan modern dünya hastalıklarının nedeni olarak kabul edilen kronik iltihaplanmanın çözümü ve ihtiyacımız olan şifa kaynağı, dünya var olduğundan beri bizimleydi desek ne düşünürsünüz? Çığır açan araştırmalar, bilimsel veriler ve gerçek hayattan referanslarla dolu, daha önce hiç anlatılmamış bu hikâye, küresel çapta bir sağlık devrimi yaratma potansiyeli taşıyor. Yazar kitabında toprak ile yeniden bağ kurmanın önemini hatırlayacak ve topraklanma mucizesinin insanları nasıl iyileştirdiğine tanıklık edeceksiniz. (Omega Yayınları)

Galata ticaret ve finans dünyasının merkezi oldu

Turan Akıncı’dan Galata/ İstanbul’un 700 Yıllık Kara Kutusu. İstanbul’un kadim semtlerinden biri olan Galata, Bizans İmparatoru tarafından 1267 yılında Cenevizlilere tahsis edildi. Galata’nın bu özel konumu İstanbul’un fethinden sonra da devam etti. Fatih Sultan Mehmet, fethin hemen ertesi günü 1 Haziran 1453’te bir ahitname ile Galata’nın özerkliğini tanımış oldu. “Magnifica Comunita di Pera” adlı bu oluşum 350 yıl devam etti. Çeşitli dinlerin ve kültürlerin bir arada yaşadığı bu bölge, aynı zamanda ticaret ve finans dünyasının da merkezi oldu. Fetihten tam 400 yıl sonra Osmanlı yönetiminin borçlanma ihtiyacı duymasıyla birlikte Galata bankerleri devreye girdi. Borçlanmalar Galata Dersaadet Tahvil Borsası üzerinden yapıldı. Bu durum Osmanlı devletinin 1875 yılında borçlarını ödeyemeyip iflas etmesine kadar sürdü. (Remzi Kitabevi)

Antik Yunan felsefesi üzerine

Francis Macdonald Cornford’tan Bilgeliğin Başlangıcı – Eski Yunanda Felsefi Düşüncenin Kökleri. Antik Yunan felsefesi üzerine yapılmış pek çok çalışma, yazılmış pek çok kitap ve makale bulunur, ancak bütün bunların belki de tek bir ortak noktası vardır: Hepsinde mutlaka yazarın ismi geçer, çünkü onun kitaplarını okumadan Antik Yunan felsefesini bütüncül ve sağlıklı olarak yorumlamak mümkün değildir. Önemli bir Platon çevirmeni ve yorumcusu olarak Cornford’un çalışmaları hâlâ son derece saygı gören eserlerdir. Eski Yunan tarihinde felsefenin doğuşu konusundaki iki önemli eseri Dinden Felsefeye ve Bilgeliğin Başlangıcı’nın literatürdeki etkisi hâlâ son derece güçlüdür. (Say Yayınları)

Cinayetin çözülmesi için farklı bir bakış açısı gerekiyordu

Selim Yenel’den Uzaklardaki Cinayet. Siores adlı gezegende birini öldürmek ve işlenen cinayetten paçayı sıyırmak imkansızdır, bu yüzden bir değil iki cinayet işlendiğinde durum daha da karmaşık hale gelmiştir. Elinde hiçbir ipucu olmayan Güvenlik Kurulu cinayetleri araştırmak için bir acil durum toplantı yapmaya karar verdi. Ancak cinayetin çözülmesi için farklı bir bakış açısı gerekiyordu, yani başka bir gezegenden bir dedektif getirilmesi… Remi Strand, dünyadaki en iyi dedektiflerden biridir ve üç yüzyıldır kimsenin öldürülmediği gezegendeki gizemi çözmek için bir iş teklifi alır. Remi davayı kabul edince, farklı bir gezegene doğru bir yolculuğa çıkması gerekir… Remi, ardında hiç iz bırakmamış bir katilin peşine düşer. (Siyah Beyaz Yayınları)

Bağımsızlığına kavuşan Moldova’nın tarihi

Ender Arat’tan Moldova – Gagauziya Anıları. Emekli Büyükelçi Ender Arat’ın, Moldova’da Türkiye’nin ilk temsilciliğini açma anılarını yazdığı bu kitapta özellikle şu noktalar vurgulanmaktadır: 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlığına kavuşan Moldova’nın tarihi… Türk soyundan gelen ve asırlardır bu topraklarda yaşayan Gagauzlar’ın nasıl keşfedildiği…

Uzun süre unutulduktan sonra nasıl kucaklaşıldığı ve çeşitli zorluklara rağmen, Türkiye’nin barışcı politikası sonucu, Gagauzların kan dökülmeden nasıl özerklik kazandıkları… (Tarihçi Kitabevi)

Büyük salgınların tıbbi ve sosyal tarihi

Frank M. Snowden’den Salgınlar ve Toplum: Kara Ölüm’den Günümüze. Kara Ölüm’den bugüne kitlesel salgınların toplumu nasıl şekillendirdiğini inceleyen yazar, açık bir üslupla, hastalıkların tıp bilimini ve halk sağlığını etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda sanatı, dini, entelektüel tarihi ve savaşı da dönüştürdüğünü ortaya koyuyor. Büyük salgınların tıbbi ve sosyal tarihinin multidisipliner ve karşılaştırmalı bir incelemesi olan kitap, tıbbi tedavinin evrimi, veba literatürü, yoksulluk, çevre ve kitlesel histeri gibi temalara değiniyor. Yazar, çiçek hastalığı, kolera ve tüberküloz gibi hastalıklar hakkında tarihsel bir perspektif sağlamanın yanı sıra, HIV/AIDS, SARS, Ebola ve Covid-19 gibi salgınların sonuçlarını ve dünyanın gelecek nesil hastalıklara hazır olup olmadığı sorusuna yanıt arıyor. (Tellekt Yayınları)

Uzak ihtimallerin yakınlığı üzerine, bir hikâye

Selja Ahava’dan Gökten Düşen Şeyler. Gökten düşen bir buz bloğu küçük Saara’nın annesinin canına mal olur.

Bir kadın art arda iki kez piyango ikramiyesini kazanır.

Bir adama beş kez yıldırım çarpar. Bütün bunların bir insanın başına gelme olasılığı nedir ki şu hayatta? İşte tam da bu nedenle hayatları altüst olan bu insanlar, kaderleriyle yüzleşmenin bir yolunu bulmak adına bu rastgele olaylar için bir açıklama arıyorlar. Bu kitap, mümkün imkânsızlıkların ve uzak ihtimallerin yakınlığı üzerine, hayata dair bir hikâye; zaman, sevginin gücü ve değişimin kaçınılmazlığı üzerine uzun soluklu bir düşünce. Finlandiya’nın en sevilen yazarlarından yazarın Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü sahibi romanı Gökten Düşen Şeyler, dünyanın dört bir yanında okurların kalplerine dokunuyor. (Timaş Yayınları)

Haşimoto tetikleyicilerine uyarlanmış gıdalar

Izabella Wentz’ten Haşimoto Protokolü. Bugün 35 milyondan fazla Amerikalı, tiroid bezini etkileyen ve vücudun kendi hücrelerine saldırmasına neden olan otoimmün hastalık Haşimoto’dan mustariptir. Günümüzde bu sayı bütün dünyada misliyle artmış durumdadır. Kronik öksürük, asit reflü, IBS, alerjiler, kronik ağrı, saç dökülmesi, beyin sisi ve unutkanlık gibi semptomları hafifletmek için hastalara genellikle çok sayıda yaşamı değiştiren yan etkileri olan sentetik hormonlar reçete edilir. Ama daha iyi bir yol var! 27 yaşında Haşimoto teşhisi konulan yazar hastalığın etkilerini, ilacın değerini ve sınırlamalarını iyi tanır. İlk adım, yemek, yiyecekleri ve kaçınılması gereken enflamatuar yiyecekleri karaciğeri desteklemek için takviyeler konusunda tavsiyelerde bulunmayı ve adrenal kurtarma planını içeren iki haftalık bir detoksifikasyon. Daha sonra okuyucular, kitapta yer alan kendi kendilerine uygulayabilecekleri testlerle vücutlarının benzersiz haşimoto tetikleyicilerine uyarlanmış gıdalar, takviyeler ve diğer yaşam tarzı müdahalaler ile kişiselleştirilmiş bir plan oluştururlar. (Totem Yayınları)

Artık biçim veren benim

Katrine Engberg’ten Kiracı-Kopenhag Serisi 1. Beni kâbus fabrikasının battaniyesine sarınmış insanlar biçimlendirdi. Yokluklarıyla biçimlendirdiler beni. Ama artık biçim veren benim. Ben, bıçakçı. Hikâyeyi ben yazıyorum. Kendi hikâyemi. Genç bir kadının kendi dairesinde vahşice öldürüldüğü ortaya çıktığında, davaya Kopenhag polis dedektifleri Jeppe Kørner ve Anette Werner atanır. Dedektifler, kurban Julie ile içkiye biraz fazla düşkün olan ve sanatçı arkadaşlarıyla partiler düzenleyen ev sahibesi Esther arasında bir bağlantı kurar. Esther aynı zamanda roman yazarı olmaya çalışmaktadır ve Julie, henüz bitmemiş kitabında bir cinayet kurbanı olarak ortaya çıktığında, kurgu ile gerçek hayat arasındaki bağlantı daha tehlikeli hale gelir. (The Roman)

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
Hava durumu
-
-
-
Nem Oranı: -
Basınç: -
Rüzgar Hızı: -
Rüzgar Yönü: -
ANKET

Sitem nasıl?

Sonuçları görüntüle

Yükleniyor ... Yükleniyor ...