Kadın Hakları

Sevgili Dostlarım,

Normalde İZLER’de yazımın olmasını doğru bulmuyorum, bazı şeylerin benim dışımda oluşmasını / gelişmesini beklemek türü bir ahlak anlayışıdır bu, lütfen başka anlamlar yüklemeyiniz.

Yakında çıkacak olan Aralık sayımıza da ”önsöz” yazmadım bu nedenle. Fakat grafiker kızımız Elif’ten gelen telefon;

-”Gürsel Abi, son bir sayfa düzeni yaptım, sadece 1 adet boş sayfa kaldı, acilen sen yazıver bari” deyince……

Ve havuzda bekleyen yazıların hep 3er-4er sayfa olduğunu anımsayınca…..

İş başa düştü.

Dün bu sayfaya yazdığım tanıtım yazısını, ”sunum” niyetine, dergiye uyarladım.

****

İZLER’İN DEĞERLİ OKURLARI,

Sizlere yeni bir sayıyla merhaba derken, ülkemiz için çilelerle dolu 2021 yılına veda ediyoruz.

Gitsin ve mümkünse bir daha gelmesin böylesi.

***

Bu ay kapak konuğumuz Oğuz Atay… Hemen her sayıda olduğu gibi, bu kez de kapak konusunu ve kapak fotoğrafını, BİLGİ YURDU Fotoğraf Bölüm Başkanı Ömer Ermiş belirledi.

Kıymetli yazarımız Yaşar Akalın ve Giresun dostu Seçkin Bilgen Gültan iç sayfalarda Oğuz Atay’ı anlattılar. Oğuz Atay, sosyal medyada yapılan cahillikler gibi, ‘’Olric muhabbetiyle’’ yalan yanlış anılacak bir edebiyatçı değildir…

Bir özel paragraf Sevgili Seçkin’e açmalıyım, yeri geldi. Kendisi, bir doktor kızı olarak, 1970’li yıllarda Giresun’a, görev gereği gelmiş, toplasan 5-6 yıl şehrimizde yaşadığı halde hepimizden çok Giresunlu olmuş bir pırlantadır. Dönüşü, göz yaşlarıyla bezelidir.

Eskinin Giresun’u böyle bir yerdi işte. Binlerce memur, doktor, banka müdürü, futbolcu, teknik adam, bürokrat vb vb….. Geldiler ve şehrimize aşık oldular. Asla unutamadılar.

Şimdi öyle midir?

***

Geçtiğimiz sayıda yer verdiğimiz Sezai Karakoç’u yitirdik, bizler yeni sayımıza girişmişken.

Yaşam bazen insana; ‘’Keşke yazmasaydık’’ ve ‘’İyi ki yazmışız’’ ikilemi arasında tur attırır.

Mekânı cennet olsun ustanın.

***

İlginç bir yazı ulaştı elimize. Çok uzun yıllardır bildiğimiz, kullandığımız, şurada burada bazı versiyonlarını okuyup güldüğümüz ‘’Anam Yavrum Salif’im’’ esprisinin kaynağını bulduk.Yılmaz Çavuşoğlu imiş eser sahibi.

Sadece bir mektup metni değil, Giresun sahnelerinde çıkıp oynanmış bir skeçmiş de aynı zamanda.

Bunu bizlere sunan Ahmet Çavuşoğlu Ağabeyimize teşekkür edelim.

***

Konuk yazarımız Sn. Hilmi Taşkın 5 Aralık tarihini unutmadı. Kadın Hakları konusuna değindi.

Bizlerse geçen yıl zaten kapaktan işlemiştik aynı konuyu, kendimizi yinelemedik.

Hilmi Başkan’ımızın ellerine sağlık.

***

Aralık ayının tarihimizdeki en yürek burkan noktası, kuşkusuz ki Kubilay’ımızın şehit edildiği gündür. Bu acıyı her 23 Aralık’ta yüreğimizde duyuyor, Atatürk’ün ‘’Menemen’i Yakın’’ tepkisini anlayabiliyoruz.

İZLER, tüm şehitlerimizin olduğu gibi Teğmen Kubilay’ın da dergisidir.

Yollarında yürüyoruz, yürüyeceğiz.

***

24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yurdumuzda yaşanan kafa karışıklığına (1 aylık gecikmeyle de olsa) değinerek sözlerimizi bitirelim.

Türkiye’de belirli bir kesim, 24 Kasım’a nefret kusarak, 5 Ekim tarihini yeğlemektedir Öğretmenler Günü diye… 12 Eylül’ün lanet olası cuntasının yaptığı tek doğru icraat, Atatürk’ün Başöğretmenliği Kabul tarihini ‘’Öğretmenler Günü’’ olarak kutlama kararı almasıydı oysa. Ne zararı olabilir?

Burada, Kenan Evren üzerinden sinsi bir Atatürk düşmanlığı yapıldığını görmemek için kör olmak gerekir.

Ve böylelerine; ‘’Unesco’nun da nihayetinde emperyalizmin bir unsuru olduğunu anımsatmak, bu şemsiye altına girmenin kendilerine hayırlı olmasını dilemek’’ yaraşır.

Biz, emperyalizmi denize döken o büyük insanın şemsiyesi altındayız.

***

Yazarlarımız, şairlerimiz sizlerle…

Keyifli okumalar dileriz.

Sevgi ile, saygı ile.

Gürsel EKMEKÇİ