ruhban sınıfıyla en ufak bi alakam olmadığı üçün, valla tam bilemedim başpiskoposluk makamı nasıl bişidir? yaşına başına bakmadan papa’dan bi sonra gelen herif olmayı kabullenen kişi gibi kalmış aklımda, ama patrikten hallice, kardinalden yüce bi mevki diye duysam da şaşırmam..

belli bi maaşı olan her nevi din adamından uzak durmakta yarar var diyip geçerim hep..

madem Allah adına iş yapıyon, o zaman sadece meyve-sebze yiyecen, para dediğin nedür ki?

****

kıbrıs’ın rum cumhurbaşkanı makarios da başpiskopos idi.. kabul edelim ki; dünya ‘’haberler’’ tarihinin gelmiş geçmiş en şiirsel ismi ‘’başpiskopos makarios’’ nitelemesiydi..

çocuk tekerlemesi gibi adı olmasına karşın, bu gılıksız herifi hiç sevmedik işin gerçeği..

anlatayım, siyah beyaz trt tv’sinin büyük payı vardır bu sevmememizde.. adam hem ‘’papaz’’, hem ‘’pis’’.. ayrıca öyle kabaca vurgulandı ki yıllar yılı bültenlerde bilinçaltlarımıza; ‘’insanlığın en büyük belası, en baş psikopatı’’ olarak algıladık gendisini..

bitek ‘’bay makarios’’ dense sevecektik belki ne biliyim??

****

yanlış yetiştirildik bi de..

kıbrıs’ı türklerin bildik.. her konuda türkler haklıdır sandık.. oysa, rumların da vatanıydı kıbrıs.. beraberce yaşamayı öğrenemedik.. herkesi düşman gördük..

bi Mustafa Kemal anca bu gadar yontabildi bu öküz milleti..

gerisi Allah kerim..

****

gusura galmayın, makarios konusu gereksizce çok uzadı..

(bunlar yaşanırken ülkemizde, çok küçüktüm.. bilgisizim halen, bi din adamı neden kıbrıs’ın cumhurbaşkanıydı, bilemiyorum.. başka adam mı yoktu?? mesela neden mikis teodorakis diğildi?? böylesi mevzuları öğrenmek istemiyorum ve ilgi duymayacam, okumayacam, zamanım da yok, boşverin.. kritik bi toprağın başına din adamı yollanmışsa herşey gayet net’tir diyip susalım)

asıl, çocukluğumun geçtiği, hiçbi zaman unutamadığım ‘’hakyemez apartmanı’’nın kapıcısı hasan efendi amcamızdan söz etmekti niyetim yahu..

evet evet.. hasan efendi aynen, tıpa tıp, yani “gız bacım anca bu gadar olur” cinsinden makarios’a benzerdi..

zaten mahalle esnafınca da ‘’makarios’’ lakabıyla anılmaktaydı o..

****

şimdi ağız burun eymeyin bana, bilerek ve isteyerek ‘’kapıcı’’ sıfatını gullanıp, yeni moda tabiriyle ‘’apartman görevlisi’’ demedim..

kapıcı denince kimse küçülmüyo bir, apartman görevlisi dedikleri olsa olsa mimar’ıdır binanın iki..

hem, can-ı gönülden, için titreyerek söylersen ‘’kapıcı’’ sözü kardinal’den bile yüce gelir kulaklara gardeşim..

****

hasan amca kamburdu, topaldı, garibandı..

hasan efendi amca yobazdı, erbakancıydı, bizim kasetten ümit besen dinlediğimiz yıllarda, o ve çocukları evlerinde mevlid, dua falan dinlerdi radyodan..

ama,

o dönemin yobazı bile adam idi adam..

****

hasan efendi günde 2 kez servise gelir.. ekmek alır, gaste alır, pazara gönderilir şunu alır, markete yollanılır bunu alır, gece en son çöpleri almaya uğrar falan..

her derde koşar, asla yapmam demez..

bigün rahatsızlandı.. çöp dökmeye ben gittim gece vakti.. o vakitler büzgülü çöp poşeti falan yok daha.. nerden bilecem, çöp kovasını da çöpe atıp döndümüdü, ey gidi??

annem çok kızsa da, annannem olayı babama yansımadan kapattıydı..

çok şükür ki babam ne kadar salak bi oğlu olduğunu hiç bilmeden öldü..

****

pazar günleri tüm dairelerin gıymalılarını yaptırmak da uzunca bi süre hasan amca’ya ait kaldı.. zamanla yaşlanıp yoruldu adam, pazarları bari dinleneyim demeye başladı.. kabul edildi..

olan bana oldu maalesef.. yaklaşık 45 yıldır ben gidiyom fırına her pazar gıymalı üçün..

övünmekse övünmek napacam ula, hasan efendi’nin bildiğini kuldan mı saklayacam, giresun fırınlarında gıymalı kuyruğu duygusu yaşamamış hiçbi yazarın yazdıklarını okumayın..

eksiktir.. gıymetsizdir.. ucuzdur.. görgü yoksunudur..

****

evimize yıllar yılı cumhuriyet, milliyet ve akbaba alındı..

pazar günleri babacağızım evde deyu; diğerlerine ilaveten hürriyet ve günaydın da alınırdı.. benim kendimi bildiğim yaşlarda artık akbaba yoğidi ve yerine gırgır dergisi alınmaya başlamıştı..

aldıran babam.. alan hasan efendiydi.. nur içinde uyusunlar ikisi de..

tabi o vakitler gastelerden bi halt anlayacak yaşta diğilim.. spor sayfası okuyorum bitek..

bi de abimle yaptığımız ‘’gırgır’ı ilk kim okuyacak’’ dalaşması aklımda..

****

ne alakası var demeyin..

bu memleket gırgır’ın taşra illerine pazar diğil, cuma’dan gelebilmesiyle bitti..

gırgır hep pazar günü gelecekti giresun’a, dünya o zamanlar güzeldi..

siz buna; ‘’önce ekmekler bozuldu’’ diyonuz..

****

hasan efendi’nin oğlu, bizlerin de çok sevdiği çılgın imam bahattin abi’yi yazmayacam şimdi.. (o’nunla ilgili bi öyküm var zaten.. bulunuz, araştırınız.. bkz gürsel apo ekmekçi’nin başlıca eserleri fasikülü, meydan larus, finlandiya baskısı, ekim 1999)

ama torunundan söz etmeliyim.. adı neydi?? unuttum.. belki de hiç bilmedim..

bizler normal ortaokula giderken, o çocuk imam hatipe giderdi ve içine sçayım bu dünyanın, aramızdaki sınıf farkı bangır bangır görünürdü..

nasıl bi cesaret geldiyse sordum bigün apartmanımızın bahçasında;

-‘’sen neden imam hatip’e gidiyun.. doğru düzgün bi okula gitsene’’??

ne dedi bakın çocuk;

-‘’senin ölünü kim yıkayacak u zaman’’??

****

ölü yıkamak?? anahtar sözcüktü..

kıbrıslı makarios’tan giresun’lu hasan efendi’ye kadar değişen bişey yoktu yani..

makarios elbette ki din örtüsü altında coğrafya bekçisiydi.. hasan efendi elbette ki samimi ve cahil bi inanmış adam idi.. daha akp gelmemiş, islam kirlenmemişti..

tek sermayeleri ‘’ölüm korkusu’’ydu bu heriflerin.. ‘’öte taraf’’ endişesini insanlara yüklemekti..

anımsayınız aynı ölü yıkama muhabbetini tayyip bey de yaptı..

demek lazım suratlarına günler günü bu tayfanın;

-‘’biz öldükten sonra kim yıkarsa yıkasın la, size ne’’..

****

bizler, kapıcımıza bi rum liderin adını lakap takacak denli ileri bi ulustuk.. genlerimiz denize dökmek ile dolu dolu idi çünkü..

keşke yunan kazansaydı diyenler, bu sefil yaratığa hem diyanet işleri başkanı hem de genel kurmay başkanı düzeyinde geçmiş olsun ziyaretinde bulunanlar haklı olsaydı eğer…. şimdi hepimiz yunan apartmanlarında kapıcıydık..

hadiyin oradan onun bunun çocukları sizi..

****

evimize 4 gazete gelen pazar’ları özledim ben..

siz buna ‘’önce cumhurbaşkanları bozuldu’’ diyonuz..

bense ‘’cümleten sağlıklı pazarlar’’ diyorum..

önce Allah’a sonra türk hekimlerine emanet olunuz..

dr gürsel ötker

giresun ünv tıp fakültesi estetik çene cerrahisi bölümü gazuk ağızlı hastalar servisi uzmanı