datlı küçüklerim,
malumunuz kısa bi süre önce 16 yıllık yaşamını bizim evimize lutfeden canımız kedimiz, siyam asilzadesi Bıcır Ekmekçi’yi yitirdik.
kendi ellerimle giresun sahilinde toprağa bıraktım, zaten Allah’ın emanetiydi, geri vermiş oldum..
ve son anda şunları fısıldadım, bedeni kefene sarılmış kedimizin kulağına;
-kızım, gerçekten varsa almaya gelmek diye bişey, öldüğümde gelip sen al beni…..
****
Bıcır’ın matemi halen evimizin içindedir.. benim, yağmur’un, çiğse’nin ve aynı evde olmasak da kuşkusuz olcay’ın iliklerindedir Bıcır.
biz zaten vermişiz kurban, daha ne bayramı?
****
aklımda, büyük ozan tahsin saraç’tan (ana öğüdü adlı şiiri) kalma bikaç sözcük..
sakın sen kuş vurma yavrum
şakacığı bile çirkin
bir canlıyı öldürmenin…..
başını, sonunu unuttum..
****
yüce yaradan’ın böyle vahşi, böyle ilkel bi beklentisi olabileceğine inanmıyorum..
kurban geleneğinin kul uydurması olduğunu sanıyorum..
kimsenin kurban bayramını kutlamıyorum..
Allah, bugüne değin ölmüş tüm hayvanlara rahmet eylesin..