Seyfullah ÇİÇEK Kaleminden: “Sosyal Medya Yazılarım”
“Hiciv”sözcüğü Arapça kökenli… Kelimenin kökü olan hecv veya hicâ ise anlamda “bir lafzı harflerini sayarak ve heceleyerek okumak” veya “bir kişinin veya toplumun ayıp ve kusurlarını sayıp dökmek” olarak tanımlanıyor… Daha detaylı tam tanımı: Bir kimseyi, bir nesneyi ya da yeri, bir inancı ya da düşünüş biçimini yermek, toplumun ya da düzenin aksayan, kusurlu yanlarını iğneleyici, alaycı bir dille eleştirmek amacını taşıyan manzum ve mensur ürünlerin adı. Eş Anlamlıları: Yergi, Taşlama, Satir, Hicviye.
Son ve (maalesef ki) ibretlik eserinde Seyfullah Çiçek Hoca’mız, Üstadımız, Büyüğümüz; eğitiminden tutun da ekonomisine, sosyal yaşantısından dem vurulursa sosyolojisine, çok uzun yıllardır mali-iktisadi yıkımlarla artık felce uğratılmış insanlarının çoğunun bozulmuş psikolojileri ile ruh halilerindeki erozyona kadar hemen hiç bir şeyi yolunda gitmeyen bu bahse konu toplumun ve maalesef ki sayı olarak onların oluşturup, sayılan tüm bu sebeplerle bozularak geriye geriye doğru yol alan bir ülkenin, bu kez hiciv yoluyla fotoğrafını çekmiş ama bunu az önce yazılan haliyle bir kadrajla değil bu kez kalemiyle yapmış.
Üzülerek söylemeliyiz ki ülkemiz, “izahı olmayan şeylerin mizahı olur”un cennetidir… Bu konuda malzeme, bu topraklarda o kadar bol ve sonsuzdur ki; başımıza gelen felaketlerden ne ders çıkarırız, ne akıllanırız, ne düzeliriz; bir de üstüne üstlük düştüğümüz hali alaya alıp bu hallerimize bile yine kendimiz güleriz biz… İflah olmayız, eğriyi-doğruyu görmeyiz, gerçeği bir türlü anlamayız!… Gerçi bu halk, Giresun’umuzun bir başka edebi dev ismi, üstad Aziz Nesin’i ne kadar anladıysa Seyfullah Hoca’yı da o kadar anlayacaktır da, bence fazla söze gerek yok, sözün özü ve memleketin bütün hal-i pül melali bence işte bu kitaptadır!
Bu eserde kalemle; çok eski bir edebi sanat olan “taşlama” çok büyük bir maharetle işlenip, adeta o kalemden bir kılıç kuşanılmış. (Çıkarılmış)
Bünyesinde 1.000’e yakın taşlama kısa metraj hiciv bulunan bu ibretlik eserini güzeller güzeli ülkemin içerisine düştüğü, düşürüldüğü inanılmaz kötü durumlardan dolayı kimi zaman çok üzülerek, kimi zamanda “ağlanacak halimize” gülerek okudum Seyfullah Hoca’m… (Keyfimiz paşa’da yok, halimiz itten beter!) Bu da benden olsun… Ellerine, emeğine, taşıdığın o mangal yüreğine sağlık senin!
Çünkü her babayiğit bu kadar güzel taş atamaz, daha da önemlisi taşı böylesine mahirce ve edebi olarak gediğine oturtturamaz… Ellerinden öpüyorum, saygıyla.
Tüm ifadeler:
Sen, Seyfullah Çiçek, Nihat Öztürk ve 23 diğer kişi