fotoğraf canım abilerimden Ergün Gülsevin ‘e aittir.. yazıyı da fotoyu da rahmetli Derya Sayın abime ithaf ediyorum, dün doğumgünü idi..
ve bi altın madalya gibi boynumda taşıdığım şu cümleyi de insanoğluna sunayım artık.. içimde durmasın.. beyoğlu’nda bira içerken dedi ki bigün bana Derya abi;
-giresun’a gelince ya sizde kalacam apocum, ya da ergun abilerde..
inşallah o’nun bu sevgisine layık olmuşumdur..
(yağmur kundaktaydı.. kalmadı ama kahvaltıya geldi bize abicim.. olcay’ı ve kızlarımı çok sevdi.. Allah’ın nurunda uyusun)
****
gelelim öykümüz ne diyo?
siyuların gümbürtüsü başıma vurur adlı “bitmeyen” romanımın ana kahramanları giresunca gonuşan Allah ve tam da gedikkaya’nın burasında yaşadıklarını hayal ettiğim bi kızılderili kabilesidir..
bakalım ne olmuş da tüm bunları anımsatmış bana..
****
yürüyordum..
bi dükkana 5 adım kala.. kapı önü bikaç kişi.. klasik esnaf dikilmesi..
-”şu arabayı yıkatıp da geleyim” dedi bi tanesi..
göz ucumla baktım tabi yola.. harbiden var bikaç araba..
klasik esnaf önü..
****
yürüyordum..
tam kapı önündeyim artık ben de..
-”anahtar nerde la” dedi aynı ses..
bulup verdiler sanırım, indi yola aynı şahıs..
****
yürüyordum..
5 adım uzaktayım şimdi dükkandan..
-”araba nerde la” dedi aynı ses..
yuh ulan diyip içimden, uzaklaştım derhal..
bu kadar mı belirsiz bi olay olur?
****
o kadar mutluyum ki..
bugüne bugün, yeryüzünün, konusu ve kahramanları belli olmayan, mevzuyu çoktan kendim de unuttuğum, yegane romanının yazarıydım..
siyuların gümbürtüsü başıma vurur adlı romanımı asla bitirmemeye karar verdim..
o da özü itibarıyla; ”anahtar nerde la” ve ”araba nerde la” idi çünkü..
****
yürüyordum..
yaşasın sokaklar..