Olmamış deseydi…
Bugün kitaplarım yoktu.
Bugün belki İzler Dergisi yoktu.
Bilgi Yurdu da yoktu belki.
****
Ama;
-“Bu yazılar olmuş” dedi bana sevgili Derya Sayın ağabeyim.
İlk ona göndermiştim öykülerimi. Beğendi.
Kimbilir kaç yıl önce?
****
Sayesinde…
Şehrimin tamamını oluşturan…
Cebinden para verip kendi kitabını kendi bastıran, kendi kendini yazar ilan etmişler güruhundan…
Değilim.
Ki, şizofreni konusudur.
****
Aşağıdaki karikatür; ünv. öğrencilik yıllarımızda defterlerimizi, gurbet gecelerinde başuçlarımızı süsledi.
Bu çizimin yüzü suyu hürmetine katlandık Giresunsuzluğa.
Tüm kalbimle iddia ederim, Kavafis’e ait bu dizeler Giresun’dan başka hiçbir şehre yakışmaz.
Ben hiç duymadım; Eskişehirli, Diyarbakırlı, Lüleburgazlı, Bursalı, Mersinli arkadaşlarımdan, şehirlerinin arkalarından geldiğini.
****
Ben ölüp gidince, nasıl olsa bir şerefsiz ona da sahip çıkar, şimdiden yazıp susayım.
Fındıkkale firma sahibi Sami Karataş kardeşimi aramıştım;
-Sami, bi ricam olacak. Bak böyle böyle bi karikatür var. Çizeri Derya Sayın vefat etti. Falanca camiden kaldırılacak yarın. Oraya bi çelenk gönderin. Çok anlamlı olur.
-Başım gözüm üstüne, demişti Sami.
****
Sizler bunu basında ve sosyal medyadaki yaşam öyküsünde “çizdiği otobüs firmasınca cenazesine çelenk gönderilen Giresunlu karikatürist” olarak bildiniz.
Bilmeye devam edin de yani, bence sakıncası yok.
Yeter ki Derya Sayın huzur içinde uyusun.
Gürsel Ekmekçi