Giresun Sanat

“YİNE BİR GÜLNİHAL” (İLK TÜRK VALSİ)

“YİNE BİR GÜLNİHAL” (İLK TÜRK VALSİ)
32 kez
26 Ocak 2024 - 8:42
PADİŞAH 1.ABDÜLMECİT’İN RİCASIYDI, FRANSIZLARIN ALAYLI BAKIŞLARIYDI DERKEN…
ZORAKİ BESTELENEN BİR ŞAHESER: “YİNE BİR GÜLNİHAL” (İLK TÜRK VALSİ)
Bugün, günlük siyasi çekişmelerin biraz dışına çıkıp, müzik demeye ne dersiniz?
Evet, diyorsanız sizlere, 170 yıllık muhteşem bir şaheserin öyküsünü anlatalım.
Beste öyle, “Ben bugün bir beste yapacağım” diye kağıdı, kalemi eline alıp notaları fortelerin üzerine dizmekle olacak iş değildir.
Önce ilham perisi gelip başınıza konacaktır.
Bu meretin ne zaman konacağı da belli olmaz.
Bazen sokakta yürürken, bazen ormanda gezinti yaparken, bazen de sıcacık yatağınızda buluverir, sizi.
Eh, kağıt-kalem de hazırsa, -ki şair ve bestekarların mutlaka hazırdır- notalar makam makam, usül usül dökülüverir fortelerin üzerine.
Ama bazı istisnalar da vardır.
Örneğin, “Yine bir gülnihal” adlı 170 yıllık şaheser beste.
İlk Türk valsi olarak kabul edilen bu eser, birden bire gelmiş bir ilhamın sonucu değildir.
Biraz Padişah 1.Abdülmecit’in ısrarlı ricası, biraz da saraydaki Fransız konukların alayımsı söz ve bakışlarıdır, bu muhteşem bestenin ortaya çıkmasının nedeni.
Günümüzün argo tabiriyle, “Mecburen, mecburiyetten”!..
Nasıl mı?
Önce filmi başa sarıp, anlatmaya başlayalım.
Osmanlı’da, 1826 yılında 1.Mahmut’la birlikte başlayan batılılaşma hareketleri, oğlu 1.Abdülmecit’le hız kesmeden devam etmektedir.
Her alanda olduğu gibi, müzikte de yenilik yapılması taraftarı olan Padişah 1.Abdülmecit, iyi derecede Fransızca konuşur, batı musıkisini de çok beğenirdi. Saray musıkisinin de böyle olmasını arzu eder, devrin en büyük bestekarlarından Hamamizade İsmail Dede Efendi’den daha batılı tarzda eserler ortaya koymasını isterdi.
Günlerden bir gün Sultan Abdülmecid, Dolmabahçe Sarayı’nda Fransızları ağırlar. İlk gün mabeyn salonunda Fransızların verdiği konserde vals çalınıp dans edilirken, Padişah da bunu hayranlıkla izler.
Konserden sonra konuklara hediyeler verir.
Lakin biraz sıkıntılıdır. “Niçin bizim de böyle bir müziğimiz yok” diye hayıflanmaktadır.
Dede Efendi’yi bir kenara çekerek; “Bu gün yapılan eğlenceyi gördün, yarın için ne düşünüyorsun? ” diye sorar.
Çok akıllı bir müzik dahisi olan Dede Efendi mesajı alarak, “Hiç merak etmeyin hünkârım” der, müsaade isteyerek Padişah’ın yanından ayrılır, Fransız bestekârlar ve müzisyenlerle buluşur. Onlarla musiki üzerine koyu bir sohbete dalar.
Sohbette herkes kendi musikisinin üstün olduğunu iddia ederek övmeye başlar.
Sohbet o kadar kızışır ki, yerini sonunda ağız kavgasına bırakır.
Dede Efendi şöyle der; “Bizim musikimizin üstünlüğü, makamlarıdır. Peki ya sizin üstünlük ısrarınızın sebebi nedir?’’
Fransız müzisyenlerden biri çıkar:
“Tüm dünyanın bildiği ve saygı duyduğu vals müziğimiz var’’ der.
Dede, tabi ki altta kalmamak için bizim de vals müziğimiz olduğunu söyler.
Bu ani çıkıştan kuşkulanan Fransızlar, bir soruyla karşı atağa geçerler:
“Bize bir eser lütfedebilir misiniz?’’
Bu ricayı Dede Efendi, bugün çok yorulduğunu, arzu ederlerse yarın çalabileceğini söyleyerek savuşturup, müsaade ister.
Fransız konuklar, alayımsı bir ifadeyle;
“ Tabi ki efendim ama fazla geç kalıp da bizleri meraklandırmayın” derler.
Dede Efendi konağına çekilir.
Artık onun için çok uzun bir gece başlıyordu.
Bir tarafta Padişah’ın ricası, diğer yanda Fransız konuklara söylediği yalan…
Çünkü o zamana kadar Türk müziğinde hiçbir sanatçı vals müziği bestelememişti.
O gece kara kara düşünür. Çünkü işin ucunda hem Padişah’a ve hem de Fransız konuklara mahcup olmak vardı. Daha da kötüsü Türk Müziği’nin aşağılanması söz konusuydu.
Önce bir besmele çeker, ardından, Halil Paşa adına Gülnihal kalfa için yazdığı şiire bir beste oturtur.
Semai usulünde yani 3/4 lük Vals ritminde bir beste çıkar ortaya.
Ertesi gün müzik ziyafeti sırası bu defa dede Efendi’dedir.
Localarında yerlerini alan başta Padişah 1.Abdülmecit ve Fransız konuklar olmak üzere tüm davetliler Dede Efendi’ye odaklanır.
Padişah 1.Abdülmecit umutsuzdur.
Dede Efendi, Türk Müziği’nde vals ritminde bestelenmiş ilk yapıt olan “Yine bir gülnihal” eserini çalmaya başlar.
Adeta herkes büyülenmiştir.
Fransızlar hanımlarını dansa kaldırırlar.
Kendi ritmlerinde Türk Musikisi icra ediliyordu ve ritm öyle güçlü ve coşkuluydu ki dans etmekten kendilerini alıkoyamazlar:
“Yine bir gül-nihâl aldı bu gönlümü
Sîm-ten, gonca-fem, bî-bedel ol güzel
Âteşîn ruhleri yaktı bu gönlümü
Pür-edâ, pür-cefâ, pek küçük, pek güzel.
Görmedim kimsede böyle bir dil-rübâ
Böyle kaş, böyle göz, böyle el, böyle yüz.
Âşıkın bağrını üzmeye göz süzer
El’aman, pek yaman, her zaman ol güzel”
Bugünkü Türkçesiyle:
“Yine bir gül fidanı beni kendine âşık etti.
O güzel gümüş tenli, gonca dudaklı ve bedelsizdir.
Ateş gibi yanakları bu gönlümü yaktı.
O güzel eda dolu, cefa dolu, pek küçük ve pek güzeldir.
Kimsede böyle bir gönül alıcılık
Böyle kaş, göz, el ve yüz görmedim.
Âşıkının kalbini üzmek için süzdüğü gözlerden illâllah!
O güzel her zaman güzeldir.”
Müzik bitince, gök gürültüsünü andıran bir alkış tufanı kopar.
Padişah 1.Adülmecit’in mutluluktan ağzı adeta kulaklarına varmaktadır.
Musıkimizde büyük bir iş başarılmıştır.
Dede Efendi’yi hararetle kutlar.
Fransız konuklar ise, bir gün önce yaptıkları saygısızlık için hem Dede Efendi’den, hem de Padişahtan özür dilerler.
Şimdi sizleri, “Mehteran Bölüğü” ile “Rus Kızılordu Bandosu”nun 2008 yılında Moskova Kremlin Sarayı’nda verdikleri bir konserle ilgili video ile baş başa bırakıyorum.
Bir taraftan dinlerken, diğer yandan da kendinizi Dede Efendi’nin verdiği konserde hayal edin.
Keyifli dinlemeler.
Moskova, Kremlin - KAFKAS KARTALLARI - Yine bir gülnihal, vals
seyfullah çiçek
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
Yorum Yok

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
Hava durumu
-
-
-
Nem Oranı: -
Basınç: -
Rüzgar Hızı: -
Rüzgar Yönü: -
ANKET

Sitem nasıl?

Sonuçları görüntüle

Yükleniyor ... Yükleniyor ...