BOŞ KALAN ÇERÇEVE, AGORA MEYHANESİ, ARIM BALIM PETEĞİM,BENİM DE CANIM VAR, OYUN BİTTİ GİBİ UNUTULMAZ BESTELER ÖKSÜZ KALDI

Yediden yetmişe tüm TSM sevenler; “Agora meyhanesi”, “Arım balım peteğim”, “Boş kalan çerçeve”, “Benim de canım var”, “Adını anmayacağım”, “Unutmak istiyorum”, “Oyun bitti”, “Seven ne yapmaz”, “Çoban çeşmesi”, “Gelincik çılgın aşkım”, “Kalpsiz”…gibi, kimi buram buram romantizm kokan, kimi hüzünlendiren bir birinden muhteşem bu şarkıları zevkle dinler, aşka gelip mırıldanır ama bunların bestekarının aynı zamanda sesiyle, TSM’de yaptığı yeniliklerle sanat güneşimiz Zeki Müren’in kabusu haline gelerek 1960 ve 70’li yıllara damgasını vurduğunu 60-65 yaşın altındakilerin çoğu bilmez.

Aynı zamanda aile dostumuz da olup, 19 Mart 2024 gece yarısı saat 22.00’de 93 yaşında yaşama veda eden bu büyük ses sanatçısı, bestekar ve hocayı anlatmaya kalksam, sayfalara sığmaz.

Uzun yazıların okunmayacağını bildiğim için, “Ünlülerle Anılarım” adlı 240 sayfalık kitabımda 54 sayfa yer ayırdığım İsmet Nedim’in müzik yaşamını özetin de özeti bir yazıyla O’nu tanıyanlara hatırlatmaya, tanımayanlara da tanıtmaya çalışacağım.

İsmet Nedim, 01 Ocak 1931 tarihinde Samsun’da doğdu.

İstanbul Belediyesi Konservatuarı’ndan mezun oldu.

1959 yılında Ankara Radyosu’na girdi.

Çok iyi bir Türk ve batı musıkisi eğitimi aldı.

O zamana kadar ud, keman, tambur, kanun gibi 3-5 sazla icra edilen TSM’ne piyano, akerdeon, çello (Viyolonsel), kontrbas, tembal, gitar gibi batı musiki enstrümanlarını da katarak 15-20 saz eşliğinde programlar yaparak TSM’de çok sazlı dönemi başlattı.

Yıldırım Gürses, Teoman Alpay ve Suat Sayın gibi bestekarlar onun yolunu takip ederek, batıya yöneldi.

Başta Hülya Koçyiğit olmak üzere bazı sinema sanatçılarını yetiştirerek sahneye hazırladı.

Böylece adı literatürlere “Hafif Türk sanat müziğinin öncüsü olarak bilinir. Ayrıca, çok sazlı Türk müziği dönemine öncülük etmiştir.” Diye geçmiştir. (Ahmet Say, Müzik Ansiklopedisi, cilt.4, 1985)

Yaptığı yenilikleri test etmek amacıyla 1962 yılında Ankara Büyük Sinema’da verdiği büyük konseri izleyenler arasında bulunan devrin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in;

“Evladım, konserini çok beğendim. Sana karşı çıkıyorlar, haberim var. Bak evladım, Türk Musikisinde yenilik yapmayanlar bir gün hüsrana uğrayacaklardır. Evladım, daha batıya, daha batıya…” iltifatına mazhar oldu.

Türk müziğinin gelmiş geçmiş en büyük sesi Zeki Müren’den, “İsmet Nedim Bey, lütfen hayranlarınızın başına benim adımı yazınız” övgüsünü aldı.

Türk müziğinin bir başka üstadı Münir Nurettin Selçuk, günün gazetelerine, “Onun yaptığını biz radyolarda yapamadık, tebrik borcumuzdur.” diye demeç verdi.

Yaptığı hemen hemen her beste film müziği oldu, dillerde marş haline geldi.

Günden güne hayran kitlesi çığ gibi büyümeye başladı, adına “İsmet Nedim’i Sevenler Derneği” bile kuruldu.

1967 yılında naklini İstanbul Radyosu’na aldırınca, Ankara Radyosu’ndayken başlattığı yenilik çalışmaları burada kabul görmedi.

“Eski köye yeni adet mi getiriyorsun” diyen sözde müzik otoriteleri programlarını kısıtladı, bestelerine yasak koydu.

Bu engellemelere daha fazla dayanamayan İsmet Nedim radyodan istifa ederek, Berlin’in Kreuzberg kentinin belediye başkanının teklifi üzerine 1980 yılından itibaren burada üç konservatuarda Müzik Doçenti (Muzic Dozent) unvanıyla Türk gençlerine hocalık etti.

“Arım balım peteğim” adlı bestesi 1983 yılında ANAP’ın seçim şarkısı olurken aynı zamanda da yılın bestesi seçildi.

Keza, “Agora meyhanesi” adlı bestesi de 2000 yılında son 50 yılın bestesi tahtına oturdu.

İsmet Nedim, Berlin’deki müzik yaşamını da 22 yıl sürdürdükten sonra 2003 yılında oradan emekli oldu.

2011 yılında Medya Müzik tarafından Silivri Selimpaşa’daki yazlığında çekilen “Taş Plaktan Günümüze (1958-2012) İsmet Nedim Saatçi” adlı belgeselin senaryosunu da ben yazdım. Ricası üzerine çekimde sunuculuk görevini de ben üstlendim. (bkz. Google: “İsmet Nedim Saatçi Belgeseli)

Geride; Agora meyhanesi, Arım balım peteğim, Boş kalan çerçeve, Benim de canım var, Gelincik çılgın aşkım, Ben kimi seveceğim, Oyun bitti, Seven ne yapmaz, Kalpsiz, Unutmak istiyordum, Han duvarları, Sarı gülüm kokmaz mı, Karadut, Çoban çeşmesi, Nokta noktam, Bir daha aşık olmayacağım, Kemer gibi belindeyim, Gel kalbimin tahtında saltanat süren güzel, İki damla gözyaşı, Nasıl ihanet ettin bu ilahi aşkıma…başta olmak üzere bir birinden popüler 300 beste bırakarak sonsuzluk alemine doğru geri dönülmez uzun bir yolculuğa çıkan büyük sanatçı İsmet Nedim’e Allah’dan rahmet, “Her şeyimi O’na borçluyum” dediği sevgili eşi Zeynep hanıma ve değerli yeğenlerim Dilara ile Dilruba’ya da sabırlar diliyorum.

Ruhu şad, mekanı cennet…

Yakınlarının ve Türk Musıkisi dünyasının başı sağ olsun.