19 Mart 2024 tarihinde ebediyete uğurladığımız ünlü ses sanatçısı ve bestekar İsmet Nedim’le ilgili anılarıma 10’uncu bölümle devam ediyorum.

***

“BOŞ KALAN ÇERÇEVE”NİN BESTEKARI İLE “BOŞ ÇERÇEVE” FİLMİNDE İLK KEZ SESLENDİREN SANATÇIYI 50 YIL SONRA BULUŞTURUYORUM

16 Temmuz 2016 akşamı, Yeşilçam filmlerinin “Gizli sesi” Belkıs Özener’in (Gönül Yazar’ın kız kardeşi) oğlu Barkın Köksalan beyefendi aradı.

Telefonumu, müşterek dostumuz Bursa Nilüfer Musıki Derneği Koro Şefi Remzi Çelikyay’dan almış.

Yaşı 50’nin üzerinde olanlar çok iyi bilir. Belkıs Özener; Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın gibi Türk Sineması’nın kadın starlarının “Gizli sesi”dir.

Yani siz filmlerde şarkıları Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ya da Filiz Akın söylüyor sanıyorsunuz ama aslında ses Belkıs Özener’e aittir.

İsmet Nedim, 30 Ağustos 2016 tarihinde kalp krizi geçirerek Halkalı Mehmet Akif Ersoy Hastanesi yoğun bakım ünitesinde müşahede altına alınmıştı. Ben olayı faceden duyurunca, yazımın altına “Geçmiş olsun” mesajları yağmaya başlamıştı. Paylaşımımı görenlerden biri olan Belkıs Özener’in oğlu Barkın Köksalan, İsmet Nedim’le irtibat kurmak amacıyla müşterek dostumuz olan Bursa Nilüfer Türk Müziği Korosu’nun şefi Remzi Çelikyay’dan telefon numaramı almış. (7-8 yıl önce Remzi Çelikyay dostumu da İsmet Nedim’le tanıştıran bendim.)

Barkın Bey beni arayarak annesinin (Belkıs Özener), hem geçmiş olsun dileklerini iletmek hem de filmlerde bestelerini seslendirdiği İsmet Nedim’le tanışmayı arzuladığını söyledi.

İsmet ağabeyden, 23 Eylül 2016 Cuma günü Silivri Selimpaşa’daki yazlığında buluşmak üzere randevu aldım. Randevu gününden bir gün önce Trabzon’dan atladığım gibi uçağa, bir anda kendimi İstanbul’da buluverdim.

Belirlenen gün ve saatte randevumuza gittik. Rahatsızlığına rağmen İsmet ağabey bizi ayakta karşıladı. Özlemle kucaklaştık. Kendisine konuklarımızı takdim ettim. Sonra, ayakta yorulmaması için kollarına girip kanepeye oturttuk.

Duygu sağanağı halinde geçen iki saati aşkın sohbetimiz esnasında İsmet Nedim, anılarını anlattı, biz de büyülenmişçesine pür dikkat efsane sanatçımızın anlattıklarını dinledik.

Bir ara, “Biliyor musunuz hanımefendi” dedi, Belkıs hanıma:

-“ Hanımefendiliğinizle, ağırbaşlılığınızla, asil duruşunuzla, insanın içine işleyen o yumuşak sesinizle ben de sizin hayranınızım!”

İsmet Nedim’in bu iltifatı karşısında göz yaşlarına daha fazla hakim

olamayan Belkıs Özener:

-“Sizin gibi büyük bir ustadan böyle bir iltifat almakla hayatımın en mutlu anını yaşıyorum,” dedi.

İki usta sanatçının karşılıklı iltifatları karşısında Barkın bey ve ben de göz yaşlarımızı daha fazla saklayamadık.

Adeta rüyada gibiydik.

Bir ara Barkın Bey, cep telefonundan annesinin sesinden “Boş kalan Çerçeve”yi indiriyor.

Bunun üzerine İsmet Nedim’le, Belkıs Özener mini bir düet yaparken, bizim de duygularımız doruğa tırmanıyor.

Sohbetimiz tüm hızıyla devam ederken, Zeynep hanım da dakikalarını sektirmeden ilaçlarını aksatmamaya çalışıyordu.

İsmet Nedim, bu durum karşısında sevgili eşine minnet ve sevgisini ise, şu sözlerle ifade ediyordu:

-“Zeynep benim her şeyim. O olmasa ben ne yapardım?”

Yeri gelmişken, “Boş kalan çerçeve” filminin başrol oyuncusu, Türk sinemasının ünlü starı Hülya Koçyiğit’e de bir parantez açalım.

Sinema sanatçılarının sahneye çıkmalarının moda olduğu 1970’lerde Hülya Koçyiğit’i çalıştırarak, kısa sürede sahneye çıkmasını sağlayanın da İsmet Nedim olduğunu biliyor muydunuz?

İki saati aşan ziyaretimizden sonra Belkıs Hanım, Barkın Bey ve ben adeta büyülenmiş olarak mutlu ve huzurlu bir şekilde yola koyulduk.

Nasıl mutlu olmayalım ki?

Biri, “Boş kalan çerçeve”nin bestekarı İsmet Nedim, diğeri ise 50 yıl önce bu besteyi “Boş çerçeve” filminde ilk kez seslendiren Yeşilçam’ın “Gizli sesi” Belkıs Özener!

Bu iki değerli sanatçıyı 50 yıl sonra buluşturmak az buz bir şey mi?

İsmet Nedim’e Allah’dan rahmet, Belkıs Özener’e de sağlık ve mutluluklar diliyorum.