ÖLÜMÜNÜN 5.YIL DÖNÜMÜNDE AHMET KAÇAR’I BİR KEZ DAHA RAHMETLE ANIYORUZ

https://youtu.be/eZp0hLv3_wc

11 Mayıs 2018’de sonsuzluğa uğurladığımız şair ve bestekar Ahmet Kaçar’ı, ölümünün 5.yılında bir kez daha rahmetle anıyoruz.

Kuşkusuz Görelemiz’in en ünlü, en sevilen şairlerinin daha da ötesi, simalarının başında gelir, Ahmet Kaçar.

Onunla tanışıklığımız, dostluğumuz otuz yıl öncelerine dayanır. Kendisiyle çok söz, sohbet paylaşmışızdır.Genellikle Fikret Ak’ın mini fotoğraf stüdyosu, buluşma noktamızdı.

Hele çevresi bir de kalabalık oldu mu -ki her zaman öyleydi-, sohbetlerinin, esprilerinin tadına doyum olmazdı.

Onu,11 Mayıs 2018 tarihinde 92 yaşında sevenlerinden ve hayranlarından oluşan çok kalabalık bir vatandaş topluluğunun katılımıyla şanına layık bir törenden sonra sonsuzluğa uğurlamıştık.

1926 yılında Görele’nin Çürükeynesil (Sağlık Köyü-Çillioğlu Mahallesi) köyünde dünyaya gelen Ahmet Kaçar’ın yaşamına göz attığımızda, çocukluk ve gençlik dönemlerinin çok sıkıntılı geçtiğini görürüz. Nitekim İkinci Dünya Harbi’nin getirdiği yoksulluk yıllarında Trabzon’da sürdürmekte olduğu lise öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kalır. Fakir bir köylü olan babası ekmek parası için Samsun’un yolunu tutmuştur. Gidiş o gidiş… Öldü mü, yitti mi, kendisinden bir daha da haber alınamaz. Bu durum, Kaçar’ın hassas yüreğinde derin yaralar açar. Öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kalır. 1953 yılında Tapu Sicil Memuru olarak iş hayatına atılır. Bu arada, şiirleriyle dikkatleri üzerinde toplamaya başlar. Nitekim Göreleli ünlü bestekâr ve İstanbul Radyosu koro şefi Kemal Gürses (Çetintemel)’in, memleketi Görele’ye geldiği günlerden birinde Ahmet Kaçar’dan bir şiir almasıyla 1953 yılında Ahmet Kaçar’ın ilk şiiri bestelenir. Kemal Gürses’in Acemkürdi makamında bestelediği “Hayal dolu bir gençlik/Ümit dolu bir aşk bitti” adlı bu şarkıyı dönemin ünlü sanatçılarından Perihan Altındağ Sözeri’nin okumasıyla birlikte, Ahmet Kaçar’ın talihi de dönmeye başlar. Devrin ünlü bestekarları Ahmet Kaçar’a mektuplar göndererek güfteler ister. Bunların başında da ünlü klarnet sanatçısı ve bestekar Şükrü Tunar gelmektedir.

Meslek hayatının son yıllarını Eynesil’de sürdüren Ahmet Kaçar, 1984 yılında Eynesil Tapu Sicil Müdürü olarak emekli olur, kendini tamamen doğaya, şiire ve musıkiye adar.

Nüktedanlığı, hoşsohbetliği ve hazırcevaplığı ile çevresinde çok sevilen ve saygı gören Kaçar, Giresun’un en ünlü şairlerindendir. Binlerce şiiri ve taşlaması olan Ahmet Kaçar’ın; “Kimbilir”, “Yalancı”, “Son Ufuklar”, “Bütün Şiirleri” ve “Yıllar”adlı beş adet şiir kitabı bulunmaktadır.

Ayrıca Giresun Özel İdaresi tarafından, Prof.Dr.Necati Demir’in,bu beş adet kitabından derleyip, “Şiire Adanmış Bir Ömür AHMET KAÇAR(Bütün Şiirleri, Hayatı ve Sanatı)” adıyla kaleme aldığı 562 sayfalık bir biyografi kitabı yayınlanmıştır.

Ahmet Kaçar’ın, Türk Musıkisi Vakfı arşivinde şiirlerinden yapılmış 25 adet beste olup, TRT Repertuarı’nda olan 16 adedi şunlardır:

(Şarkının adı, bestekarı, makamı ve TRT Repertuar No)

1. Anar ömrümce gönül giden sevgilileri-(Şükrü Tunar)-Uşşak-445

2. Ruhumda karanlık bir akşam olur-(Fethi Karamahmudoğlu)-Suzinak-12266

3. Özlem benim, hicran benim-(Fethi Karamahmudoğlu)-Saba-15070

4. Unut beni kalbimdeki hicranla yalnız kalayım-(Şükrü Tunar)-Rast-10768

5. Dinecek sanma bir gün kalbimdeki yaralar-(Selahattin İnal)-Hüzzam-3467

6. Ne zaman bir yana baksam (Erol Uzunömeroğlu)-Hicaz-8103

7. İlk göz ağrısı (Sitemler örüyor kaderin ağı)-(Mehmet Ilgın)-M.Kürdi-10070

8. Silinmeyen bir yara bırakır- (Dr.Ümit Mutlu)-Kürdilihicazkar-10057

9. Kederli günleri sensiz yazımın-(Ferit Sıdal)-Kürdilihicazkar-7091

10. Bitmeyen bir çiledir senden ayrı- (Süleyman Mertkanlı)-K.hicazkar-12520

11. Nasıl başlarsa hayat öyle bitermiş yine- (Selahattin İnal)-Hüzzam-9064

12. Ruhumda derin yaralar (Gurbet)-(Kemal Gürses)-Acemaşiran-8901

13. Hayal dolu bir gençlik-(Kemal Gürses)-Acemkürdi-6111

14. İçimde her uyanış-(Fethi Karamahmudoğlu)-Evcara-6577

15. Ben bir hazan sen bir bahar-(Fethi Karamahmudoğlu)-Ferahnak-1311

16. Bir selmiş hayatın durmaz akışı-(Yusuf Yıldırım)-Hicaz-2245

Sanatı, “Tamamlanmayan bir bütündür”diye tarif eden; şiire, “Varılmazın ötesinde dört kenarlı bir üçgendir” diyen ve besteyi, “Duygular üzerine sesle yapılan bir resme” benzeten Ahmet Kaçar’ın, bestelenmiş şiirlerinden en ünlü olanlarından ikisinin sözleri şöyledir:

UNUT BENİ

Unut beni kalbimdeki hicranla yalnız kalayım

Kimsesiz bir yavru gibi kucağında ağlayayım

Bu kaçıncı söz verişin, söyle nasıl inanayım

Kimsesiz bir yavru gibi kucağında ağlayayım

ANAR ÖMRÜMCE GÖNÜL

Anar ömrünce gönül giden sevgilileri

Bilmez bîçâre kalpler giden dönmez ki geri

Gözüm yollarda kaldı bunca yıllardan beri

Bilmez bîçâre kalpler giden dönmez ki geri

TAŞLAMALARINDAN İKİ ÖRNEK:

“Bilmez damdaki kemancı mehterin vurduğu marşı

Susar en coşkun yerinde gösterişi “es”te yapar

Öyle hassas bir milletiz ki güzel sanatlara karşı

Körlerimiz renkli resim sağırımız beste yapar.”

“İnsan kamil oldu mu, üstat mertebesinde,

Ona madde üstünde bir değer vereceksin.

Baktın tavrı değişti meclise gelmesinde,

Çüş deyip sırtına bir eğer vereceksin!”

NÜKTELERİNDEN BİR DEMET

Kaçar’ın en belirgin özelliklerinden biri de; hoşsohbet, hazırcevap ve nüktedan olmasıydı.

Duygu yüklü şiirleri ve güfteleri, yarım kalan bir gönül hikayesini mi anlatıyordu, bilinmez ama…

Hayatı boyunca hiç evlenmemiş…

Bu konuyla ilgili sorularımızı hep geçiştirmiştir.

Dost halkası çok genişti.

Eskilerin tabiriyle, “nev-i şahsına münhasır” bir insandı.

Sözüne, sohbetine doyum olmazdı.

Hayatla dalgasını geçen, hiçbir şeyi kendine dert etmeyen rint bir insandı.

Her sorunuza anında nükteli cevaplar verir, lafın altında kalmaz; ne yapar, eder anında taşı gediğine koyardı.

Son nefesine kadar dilediği gibi yaşadı.

Eski adı Çürükeynesil olan Sağlık köyünün hakim bir tepesinde özene bezene yetiştirdiği güllerle, çiçeklerle kuşatılmış mütevazi evi, her zaman dostlarının akınına uğrar, onlarla şakalaşır, sorularına nükteli cevaplar verirdi:

“Bir gün gazeteci Yaşar Çakır, Şair Bahtiyar Dayımoğlu, Mimar Uğur

Karaibrahimoğlu…gibi dostları Giresun’dan Ahmet Kaçar’ı ziyarete gelirler.

Kaçar’ın çevresindeki göz okşayan yeşilliğe hayranlık dolu bakışlarını odaklayan konuklarından biri, “üstat” der:

-Burada ne kadar çok yeşillik var; ne yapıyorsunuz bu otları?

Cevap gecikmez:

-Buraya sadece siz gelmiyorsunuz ki!”

En yakın dostlarından Foto Fikret Ak, bir gün Sağlık köyündeki kayınvalidesine gitmek üzere arabasıyla yola koyulur. Yanında Avukat İlhan Çolakoğlu da vardır. Yolda Ahmet Kaçar’a rastlarlar. Onu da yanlarına alıp, yola devam ederler.

Avukat ile Ahmet Kaçar koyu bir muhabbete başlarlar. Avukat,Ahmet Kaçar’a sorar:

-Ahmet Bey, sizin ev nerede?

Ahmet Kaçar, 3 kilometre ilerdeki tepeyi işaret ederek:

-İşte şurası; karşıdaki ev, der.

“Ooo…” diye karşılık verir, Avukat:

-Ne kadar uzaktaymış sizin ev!

Ahmet Kaçar’ın cevabı her zamanki gibi hazırdır:

-Eve yaklaşınca bişi kalmaz!

Ahmet Kaçar’ı bir yazıya sığdırmak çok zor. .

Geride binlerce şiir ve dörtlük…

Kayda geçmiş, geçmemiş sayısız nükte bırakarak dönüşü olmayan çok uzun bir yolculuğa çıkan Ahmet Kaçar’ın şu dörtlüğü, insan yaşamının bir özeti gibidir, adeta:

“Bitecek hiç ummadığın bir zamanda bu sonsuz düş,

Lakin bitmeyecek yıllar, kalanlar devam edecek.

Ne evvel ne son seferdir bu seraptan çöle dönüş,

Başka kervan, başka hanlar, yalanlar devam edecek.”

Evet, aynen dediği gibi…

Kervanlar, hanlar, yalanlar devam ediyor.

Güneş yine doğudan doğuyor, batıdan batıyor.

Başta siyasetçiler olmak üzere, insanlar hız kesmeden bir birlerini yiyor.

Oysa karıncayı bile incitmeyen Ahmet ağabey hep, güzellikleriyle anılacak.

Şairin;

“Baki kalan bu kubbede bir hoş seda imiş!” dediği gibi…

Onu hep; şiirleriyle, şarkılarıyla, nükteleriyle, şakalarıyla, güler yüzüyle, tatlı diliyle, insancıl kişiliğiyle hatırlayacağız.