Biz haylaz veletlerdik.
Arka sıraların gırgır şamata tayfasındandık.
Ama neredeyse hepimiz üniversite kazandık.
Demek ki mizah, dünyanın en ciddi işiymiş. En zeka gerektiren dalıymış, yaşamın.
****
Adını unuttum. Beni bağışlasın. Kıymetli müdüremizin huzuruna çıkınca sanki büyümüş gibi davrandık tabi.
Muhtemelen yutmamıştır.
Biz de zaten, arkasındaki fotoğraftan bizlere bakan o büyük komutana layık, genç bir hanımefendiyi tanımakla mutlu olduk. Gerisi önemli değil!
Atatürk’ün kızları tükenmeyecek ki…
****
Aslan kardeşlerim Caner Akdağ, Hasan Ali Tek ve ben… Sevgili Yaşar Ünal sayesinde yaşadık bu unutulmaz dakikaları.
Yaşar lider ve diğer tüm öğretmenlerimiz sağolsunlar.
****
Sohbet gereği hepimiz birşeylerden söz ettik elbette. Misal ben;
Mezun olduktan 25 yıl sonra okuluma ilk geldiğimde hüngür hüngür ağladığımı… Oysa diğer okulum Marmara Üniversitesi’ne gittiğimde hiç duygulanmadığımı…
Anlatamadım bile.
Hepsi benden beter çıktı.
Doğrusu da bu değil midir?
****
Sonra okulumuzu gezdirdi Yaşar lider bize.
Herşey çok değişmiş… Hiçbir şey değişmemiş… Nerden baktığınıza bağlı.
Ben en çok kantinde takıldım kaldım. Bir de bizim zamanımızdan kalma ve artık müzeye konmuş piyanonun başında.
Neden acaba?
Kantinde kimi bekledim, piyano başında kime şarkı söylemek istedim? Bırakın yanıtı bende kalsın, sevgilim kızmasın.
****
Biz bu okula sadece duygulanmaya geliyoruz.
Sana aitiz ey Giresun Lisesi demeye geliyoruz.
Geçmişte gelenler oldu; kendi siyasal ikballeri için… Gürsel Ekmekçi haşladı onları. Geldikleri gibi gittiler.
Müdüre Hanım, söyle onlara bir daha yapmasınlar.
****
Lisemizin eğitim düzeyi gerilemiş, öğrenci kalitesi bilerek düşürülmüş gibi yalın gerçekler var. Onlara girmeyeceğim.
Bir adam çıktı…
Bir adam daha çıkar…
İki günde hepsini düzeltir.
Biz, Salı günü okulumuza daha da kalabalık gideceğiz.
Arkadaşlar, yoklama yapacam, ona göre.
Gürsel Ekmekçi
5 Fen A
No 151